Eiri manzaraya bakarken, Andrew ona seslenerek ;
" Sen iyimisin?" dedi.
Eiri halen manzaraya bakarak
" Evet, neden?" dedi.
Andrew ters bir şeyler olduğunu seziyordu ama Eirinin de kadın olduğunu aklına getirerek bu halini, Eirinin hormonel dengesine yorumlamıştı.
Eiri arkasını dönerek ;
" Andrew, beni Alterise bırakır mısın?" dedi.
Andrew biraz düşündü, ayağa kalktı ve Eirinin yanına gelerek
" Cidden iyi olduğuna emin misin, tuhaf davranıyorsun. " dedi.
Eiri biraz kızgın sesle
" Normalim işte?" dedi. Andrew derin bir nefes alıp vererek
" Peki, bırakırım" dedi.
Andrew, Eiri yi tekrardan kucağına alarak inanılmaz hızlı şekilde Alterisin yolunu tuttu.
Beş dakika sonra Alterise gelen ikili, sokak arasında ;
+ Eiri, ne yapacaksın bilmiyorum ama dikkatli ol, ben Akoe ile bir güç artırma cihazını bulmaya çalışacağım, sen de başını belaya sokacak bir şey yapma.
- Anladım, beladan uzak durucam, saat şuan 11.55, akşam saat 20.30 da Velioriante caddesinde ki pizzacıda buluşalım.
Eiri ve Andrew anlaştılar ve Andrew, oradan uzakşarak kendi işlerini halletmeye gitti.
Eiri önce etrafına şöyle bir bakındı, kimse yoktu, sonra Baros'a seslenerek ;
" Bunu yapmak istediğimden emin değilim, Andrew öğrenirse beni dışlar diye çok korkuyorum. " dedi.
Baros sakinleştirici kalın sesi ile :
" Sorun yok evladım, Andrew'in kimleri acımasızca öldürdüğüne bizzat şahit olduk, hem o seni şuan arkadaş olarak görüyor, onun ilgisini onun gibi olarak çekersin ve intikamını almaktan da seni alı koyamaz.
Baksana gitti, haberi bile yok, söylemezsin olur biter."
dedi.
Eiri başını yavaşça sallayarak " haklısın, beni sevmesini sağlicam ve intikamımı alıcam" dedi.
Eiri toparlandı ve az ilerde bulunan askeriyenin yanına vardı. Asker ona " Dur! Kimsin?" dedi.
Eiri boynunu açarak ona damgalanmış olan işareti askere gösterdi.
Asker telsizinden birine
" Evet efendim, 0019 burada, tamam hallediyorum." dedi ve kapıyı açarak Eiri yi içeriye aldı.
Eirinin bacakları titremeye başlamıştı, etraf Anti-Xan silahları ve ekipleri ile kaynıyordu.
Eirinin nefesi hızlandı, kalbi
" Savaş yada kaç" durumuna girmiş, deli gibi kan pompalıyordu.
Adrenalin seviyesi yükselmişti, koltukta tek başına oturup komutanın gelmesini bekliyor, bir askerde onun başında duruyordu.
Bir kaç dakikalık bekleyişten sonra komutan gelerek Eiri ye iyice baktı ;
"Selam Aria, bayadır görüşmüyorduk" dedi.
Eiri : " Bana o isimle seslenme" dedi.
Komutan " Peki Aria " dedi, dediği gibi Eirinin gözünün önüne, tecavüze uğradığı anlardan bir kaç görüntü gelerek onu rahatsız etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVCI
General Fiction"AVCI: Ebedi Açlık" AVCI: Ebedi Açlık, psikolojik gerilimin en derinliklerinde gezinen bir hikayedir. Baş kahramanımız Andrew, karanlık bir dünyanın ortasında ruhunu avucunda taşırken, içsel savaşını da yaşamaktadır. Acımasızlığın hüküm sürdüğü bu e...
