Misafir

2 0 0
                                    

Andrew, Eiri de kızıl alev ile yakınca, Kuantum bombasının ikincil yıkımından kurtulmuş ve kendilerini bir kasapın soğuk deposuna ışınlamıştı.

Eiri hemen ayağa kalkarak Andrew'in yanına koştu.

Andrew'in tüm bedeni patlamanın etkisi ile 3. Derece yanıklarla kaplanmıştı.

Eiri telaş içerisinde ona yardım etmeye çabalarken, Andrew eli ile Eiri yi güçlüce iteledi.

İter itmez aralarından geçen bir mermi, az kalsın Eiri ye isabet edecekti.

Eiri şaşkındı, Andrew o haliyle bile bunu anlamış ve hayatını kurtarmıştı, iyi de orada mermi nereden gelmişti?

Haha! Bu da sorumu canım? Tabi ki ben, Xavier!

Gölgelerin arasından Xavier, ellerini arkasında birleştirmiş, şık bir takım elbise ile duruyordu.

Eirinin gözleri sonuna kadar açılmıştı, Andrew ise kendini yenilemeye çabalıyordu.

" Günaydın! Ne kadar güzel bir gün, öyle değilmi canlarım?" dedi Xavier.

Eirinin şaşkın suratı, bir anda sinirli bir ifade aldı, elleri sinirden titriyor, kalbi küt küt atıyordu, bu cidden oydu, Xavier.

Eiri bağırarak;

" SENİ ORUSPU EVLADI!! NE İŞİN VAR BURADA?!" dedi.

Xavier güldü, Andrew'in yanına gelerek onun saçından tuttu ve kafasını kaldırdı, Eiri ye bakarak;

" Etkileyici, Andrew'in bu denli dayanıklı olduğunu bilmiyordum.

Ayrıca zeki de, kimin aklına gelirdi; hem zamanı yavaşlatmak hemde ışınlanma gücünü aynı anda kullanmak.

Dahice!

Sen sormadın ama ben söyliyim; İyiyim teşeklür ederim! " dedi.

Eiri küplere binmişti, Xavier'in dengesiz tavırları onu çok sinir ediyordu, hemde bu işte parmağı olduğu da belliydi.

Andrew sonunda kendini iyileştirmişti, fark ettirmeden Xavier'e ışık hızında bir yumruk salladı.

Çok kolay şekilde kaçınan Xavier, kenara geçerek biraz güldü:

" Vay bu etkileyici Andrew! Bir kaç gündür görüşmüyoruz ama kendini çok ama çooook geliştirmişsin!

Tebrik ediyorum seni, cidden mutluyum adına." dedi ve alkışlamaya başladı.

Andrew, Eirinin önüne geçerek:

" Sen nasıl buradasın?" dedi Xavier'e.

Xavier, Andrew'i baştan aşağı süzdü, biraz düşündü ve:

" Hahaha! Şu haline bak! Çıplaksın. Of tamam bu çok komik özür dilerim haha!

Soruna gelirsek; Basit bir cevabı var Andrew.

Beni ölüm bile zapt edemez." dedi.

Andrew'in kafası karışmış olsa da saldırı bekliyordu, üstündeki kıyafetler yanarak kül olmuş olsa bile, bu onun umrunda değildi.

Hiç hareket etmeden kızıl alevi kullanarak kendi bedenini yakmaya başladı, ateş söndüğünde eski kıyafetlerini ve kılıçlarını üstüne giymişti.

Xavier şaşırarak;

" O kırmızı ateşin seni ışınladığını biliyordum da, kıyafet?" dedi.

Andrew de:

" Kızıl alev'in bir çok kullanım alanı var, ayrıca bundan sana ne ki?

Benden intikam almak için gelmedin mi?" dedi.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin