Karşılık

10 2 0
                                    

Eiri gözlerini açtığında Andrew'in kucağında yatıyordu. Andrew etrafına bakınıyor, sesizce Eirinin uyanmasını bekliyordu.

Eiri " iyiyim" dedi içerlenmiş şekilde. Andrew kafasını yavaşça Eiri ye çevirerek ;

" Tüm bunlar seni sevmem için miydi?" dedi.

Eirinin gözlerinden gelen, hüzün kokan yaşlar, Andrew'in sakin sesi ile birleşince Eirinin içindeki bir şeylerin kırıldığını hissetmesine neden olmuştu.

Eiri sağ eli ile gözlerini kapatırken,  ağlayarak ;

" Sadece sevilmek istemiştim, özür dilerim." dedi.

Andrew,  Eirinin elini yüzünden çekerek gözlerinin içine baktı ve ;

" Sevmek, sadece aşkla olan bir şey değil.

Ben dugularımdan bilerek vazgeçtim, istesemde birine sevgi besleyemem.

Lütfen kendine yüklenme, sen benin tek arkadaşımsın.

Hayaller ile yaşayanların sonu, gerçeğin açtığı yaralarla biter." dedi.

Eiri daha çok ağlamaya başladı, Andrew onu boş yere kandırmak yerine ona gerçekleri söylemiş, hayaller içinde yaşayanların yolunu gerçeklerin kestiğini göstermişti.

Eiri, Andrew'in kucağından kalkarak yere oturdu.

Etraf alev alev yanıyor, sağlık ekipleri olay yerine gelirken, siren sesleri yükseliyordu.

Andrew bir şeylerin ters olduğunu hissetmişti, Akoe ona " Andrew, hissetin mi?" dedi.

Andrew sesini çıkartmadan hafifçe kafasını salladı.

Andrew'in kaşları çatıldı, göz bebekleri küçüldü, eline kılıcını alarak etrafını kontrol etmeye başladı.

Eiri,  Andrew'in bu durumunu görünce hemen ayağa kalkarak onun yanına vardı ve ikili tetikte beklemeye başladı.

Bir süre sesiz ve boğucu bir hava ortama hakim sürdü.

İkisi de bir tehlikenin geleceğinden emindi ama bunun ne zaman olacağı belirsizdi.

Eiri

" Xavier'in adamlarından birimi yine?" dediği sırada gözünün önünde inanılmaz keskin görünen bir kılıcın ucunu görmüştü.

Eiri,  Nefes bile almaya fırsat bulamamıştı. Andrew inanılmaz bir hızla Eiri ye gelen saldırıyı karşılamıştı.

Eiri derin bir nefes alarak anlık rahatladı. Andrew kılıçlarını çıkartarak sakince beklemeye başladı.

Aniden bulundukları yeri sis kaplamış ve göz gözü göremez hale gelmişti.

Sisin içinden solda; kırmızı bir ışık görünüyordu. Sağda ise mavi bir ışık.

Eiri kendi gücünden kılıcını oluşturarak,  kendisi de savaşa hazırdı.

Andrew bir sonraki saldırının gelmesini bekliyordu.

Sisin içinde ki kırmızı ışık, ona doğru hızla gelerek bir saldırıda bulundu.

Andrew bu saldırıyı başırılı şekilde savuşturup kendi pozisyonunu tekrar almıştı.

Eiri korksa da yanında Andrew'in verdiği güven hissi onu savaş için daha cesaretli kılıyordu.

Andrew bekler ise dezavantajlı konuma düşeceğini anladı, sonuçta savaş Andrew ve ötekiler arasında olacaktı.

Eirinin orda olması bile Andrew için bir tehlike ifade ediyordu.

Andrew atılma pozisyonunu alarak kırmızı ışığın olduğu yöne doğru hızlıca fırladı.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin