Sahte

9 2 0
                                    

Bella hızlıca kendini iyileştirip Eirinin gittiği yoldan koşarak ona yardım etmeyi amaçlamıştı.

Bella, Zenith in katliam yaptığı yere vardığında, karşısında ki korkuç manzarının yanı sıra ; Andrew, ayağa kalmış ve etrafına bakınıyordu.

Bella, Zenith in katliam yaptığı yere vardığında, karşısında ki korkuç manzarının yanı sıra ; Andrew, ayağa kalmış ve etrafına bakınıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bella koşarak yerde oturan Eirinin yanına vardı ve ona yardım için Xan güçlerini kullandı. Andrew ise sesizce etrafa bakınıyordu.

Bella ve Eiri şaşkın şekilde onu izliyorlardı. Andrew kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı ve arkasını dönerek Eiri ile Bellaya, yüzünde soğuk bir ifade ile baktı.

İkili şaşkındı, Andrew'in etrafına yaydığı his ve koku eskisi gibi dikkatli biri olmadığını hissetiriyordu. Bu şey daha çok soğuk bir fırtına hissi veriyordu.

Eiri ve Bella, birbirlerine bakarak olayı anlamaya çalıştı, Andrew ikisininde yanına gelerek, yanlarında duran kılıçlarını yerden aldı ve arkasını tekrar dönerek yürümeye başladı.

Eiri " Hey! Nereyr gidiyorsun?" dedi.

Andrew durdu ve arkasına dönerek ;

" Peşimden gelmen senin sonun olur, uzak durman senin için daha iyi" dedi.

Eiri anlamamıştı, Andrew nerden biliyordu ki onunla gelmek istediğini.
Eiri " Neden böyle yapıyorsun, hani söz vermiştik!? " dedi.

Andrew Eirinin dibine inanılmaz hızlı şekilde gelmişti, Eirinin gözleri Andrew'i ilk defa bu denli hızlı görüyordu.

Daha önce hiç bu kadar hızlı olmadığını biliyordu. Andrew, bir süre Eirinin gözlerinin içine baktı.

Eiri sessizce Andrew ile bakışıyordu ki Bella araya girerek,  Andrew'i ittirip Eirinin yanından çekilmesini sağladı.

Bella ;

" Artık seni tanıyamıyorum! Neler oluyor sana be!?" dedi.

Andrew sesiz ve yavaşça kafasını bellaya çevirdi ve ;

" Seni pis yalancı, hala karşımda bana yalan söylemeye yüzün var mı." dedi.

Ballanın bakışları sinirli bir hal almıştı, Eiri ise ikisine şaşkınlıkla bakıyordu.

Andrew bellanın arkasına geçip ellerini onun omuzlarına koydu ve ;

" Numaran buraya kadar Beelxar, beni hiç iyi tanıyamamışsın." dedi ve Bellanın sırtından kendi elini hızlıca sokarak kalbini çıkarttı.

Eiri korku ve şaşkınlıkla olan biteni izlerken, Bellanın vücut yapısı bozulmaya başladı.

Andrew hızlıca Eiri de alarak oradan biraz uzaklaştı, Bella bir anda Beelxar a dönüşmüştü.

Beelxar ;

" Nasıl!!? Nasıl anladın!??!"

Andrew ise şöyle dedi ;

" Bella bu kadar dayanıklı birisi değil, kılıcı ona sapladığında direkt ölürdü ve onun ile senin yaydığın kokuda bir değil. Şimdi söyle,  Bella nerde?"

Beelxar sinirden kaynıyordu ama yapabileceği bir şey yoktu.

Beelxar;
" XAVİERİN ZAFERİ İÇİN!!" diye bağırdı ve vücudu patlayarak param parça oldu.

Eiri inanılmaz şaşkındı, Andrew'ise sesizliğini korkuyor, donuk gözlerle Eiriye dönerek ;

" Bu yüzden benimle gelmen tehlikeli." dedi.

Andrew elini Eirinin omuzuna koyarak ;

" Xavier kim bilmiyorum, böyle güçlü adamları varsa ve benim peşimde ise işimiz yaş, halen hayatını benimle riske atmak istiyormusun?" dedi.

Eiri, Andrew'in yüzünde ki o sakinlik ve kendinden emin olmasına takılmıştı.

Bir süre Andrew'in yüzüne baktı. Utanıp kafasını aşağıya eğince,  Andrew elini, Eirinin omuzundan çekerek bir kaç adım geri attı.

Eiri derin nefes alarak ;

" Andrew,  sen ilk tanıştığımızda da birini umursamadan öldüren biriydin.

Neden böyle yaptığını seni tanıyınca anladım, Zenith ve diğer olaylar.

Her neyse, şuan karşımda ki kişi bana öyle bir korku veriyorki.

Gerçek sen nasıl birisin bilmiyorum ama şuan seni hissesebiliyor olmam,  senin gerçekte de böyle biri olduğun anlamına gelmez."

Dedi.

Andrew ;

" Ne saçmalıyorsun? Sadece kendini tehlikeye atmak istiyorsan benimle gel yoksa burada kal." dedi.

Eiri hiç düşünmeden Andrew'in yanına geldi ve " Kimsesiz kalmaktansa senle gelirim" dedi.

Andrew de ;

" Peki gel, ama önce kendini keşfetmen gerekli ve bunun içinde harika bir yer biliyorum"

dedi ve Eirinin kolundan tutarak hiç olmadığı kadar hızlı bir biçimde yine o dağ evine gitmeye başladı.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin