Hayatın Kenarından

9 0 0
                                    

Andrew, Alteris'e şöyle bir bakmıştı.

İçindeki bir şeyler onu rahatsız ediyor, kimsesiz olmanın verdiği soğuk yalnızlık ruhunu yiyip bitiriyordu.

Barınma kampında gördüğü şeyler halen minik gözlerinin önüne geliyor, bunu nasıl atlatacağını düşünüyordu.

Bunlara şuanlık yer yoktu, karnı aç, bedeni yorgun du.

Vatandaşlık almış olsa da, halen ufak bir veletti.

Ağır ağır yürümeye başladı, insanları izliyor, onların neler yaptığını gözlemliyordu.

Üstü başı yırtık ve tozluydu, kendisi gibi görünen bir çocuk oturmuş, az ileride dileniyordu.

Andrew de bunu yapabileceğini bilse de, o yumuşacık yatağından, sıcacık evinden uzakta, bunu yapmaya gururu pek el vermiyordu.

Andrew baya bir dolandı, güneş batarken bir restoranın önünde volta atıyordu.

" Acaba yemek istesem verirler mi? Kızarlar mı?"

İçinden düşündükleri onu esir almıştı, açlıktan sızlayan midesi susmuyordu.

Cesaretini topladı, derin bir nefes alarak restoranın kapısından içeriye girdi.

Şöyle bir bakındı, kasada orta yaşlı bir kadın vardı, içinden;

" Hadi! Yapıyoruz!" dedikten sonra kadının yanına gitti.

" Selamlar, şey isteyecektim-"

Kadın onu fark edince sertçe elini masaya vurarak ayağa kalktı;

" Yine mi siz lan?! Yeter artık. Siktirin gidin burdan!

Bir daha dilenmeye gelirseniz sizi sopayla döverim!"

Andrew şok olmuştu, kadın onu da diğer dilencilerden sanmıştı.

Kem küm etsede, kadın onu kolundan tutarak dışarıya atmıştı.

Andrew'in minik kalbi bunu kaldıramamıştı.

Yanda ki sokağa girerek duvarın dibine oturdu, hıçkırarak ağlamaya başladı.

" Ben size ne yaptım?"

Babasının şu sözü gelmişti aklına;

" Kimseyi rahatsız etmek istemiyorsan, her zaman kendi işini kendin yapacaksın, bu her ne olursa olsun böyledir."

Kafasını kaldırdı, gözlerinden akan inci gibi yaşları sildi.

İçi içini yiyordu, sinir ve başarısızlık duygusu gereksiz yere onunla birlikte idi.

Ayağa kalktı, cesaretini toplamıştı.

Bir adım öne atar atmaz duraksadı, kendi kendine sordu;

" Bu sefer dayak yersem?"

Daha beş dakika önce yaşadığı şey gözünün önüne tekrar gelmişti.

Göz yaşları eşliğinde, tüm cesaretini geri kaybederek olduğu yere oturdu.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin