Neefrax, Contres'i de yanına alarak, Andrew ve Eirinin olduğu yere gelmişti.
Onlar geldiğinde Andrew, Eiri'ye okumayı öğretiyor, biraz da olsun baş başa vakit geçirmenin keyfini çıkartıyordu.
Neefrax geldiğinde:
" Vay, baksen şu aşk böceklerine, ne şirinsiniz siz öyle" dedi.
Andrew soğuk bir ifade ile kafasını kaldırdı, Neefrax'a bakarak:
" Aşk, nankör ve bencildir, ben öyle değilim." dedi.
Contres araya girerek:
" Anlat bakalım evlat, aşk nedir?" dedi.
Andrew derin bir nefes alarak:
" Sevgi ve tutkunun sahte bir dansıdır aşk. İki parçalı bir masaldır, biri mutlulukla biter, diğeri acıyla.
İnsanları yükselten de yerle bir eden de bu duygu, sonunda hiçbir şeye dönüşmez." dedi.
Contres de ekledi:
" Biz isteriz ki siz sevin birbirinizi, sormazmısınız nasıl geldiniz bu zamana?"
Andrew ayağa kalkarak:
" Geçmişte birilerinin bok yemesi sonucunda buradaysam, suçlusu ben değilim, sizsiniz.
'Tanrı' adı altında kendinizi saklayan bir avuç pislilsiniz.
Ben aç ve susuz onlarca gün sokaklarda kaldım, bu kız(Eiri) onca zaman işkence çekti, şimdi gelip iki dakika baş başa kaldık diye aşık mı olduk?
Onca şey olurken ortada yoktunuz, şimdi mi aklınıza geldik biz?
En değersiz kullarınız biz miyiz?" dedi.
Ortalık gerilmişti, Contres naif sesi ile:
" Zaman evladım, her şeyin zamanı gelince rayına oturacak, sen merak etme." dedi.
Andrew sinirlendi, bir adım öne attı, sağ elini göğüsünün üstüne koydu, öfkesi yavaş yavaş kabarıyordu:
" ZAMAN MI?! ' Zamanı gelince ' falan filan, ne diyorsun amına koyayım?
ALTI ÜSTÜ KENDİ EVİMDE DERTSİZ TASASIZ YATIP KALKMAK İSTİYORUM!
Bunun için daha hayatımın nasıl sikilmesi gerekli ha?
Sen tanrı değilmisin Neefrax, savaş tanrıçası, ya bi siktir git, elini kaldırmadan geberip gidersin. " dedi, Andrew sinirden ne dediğini bilmiyordu.
Contres, Neefrax'a bakarak geri önüne döndü:
"Sakinleş evladı-"
" KES LAN SESİNİ!! ELİNDE ONCA GÜÇ VARKEN OTURUP BURDA KİTAP MI OKUYORSUN AMINA KOYDUĞUMUN TANRISI?!
SOKAKTA ÇOCUKLARA TECAVÜZ EDİYORLAR LAN ENGELLESENE HADİ!
BURDAN ÇIKAMAZSIN Kİ, DİMİ?
Eli sikinde gezen yaşlı bir bunaksın sadece, beni dünyaya geri gönder de ne sik yiyorsan ye." dedi Andrew.
Neefrax sinirlenerek Andrew'in üstüne yürüdü ve :
" Efendimle doğru konuş fani, haddini aşma, burda misafir tutuyoruz seni." dedi.
Andrew biraz geri çekildi, öfkesi sınıra dayanmak üzereydi, Zenith den alıntı yaparak:
"Çürümüş fikirleriniz, zavallı hayatlarınız, değersiz anılarınız, beş para etmez ruhlarınız ölüm kokan denizde yüzerken, ne kadar aşağılık olduğunuzu anlarsınız umarım. " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVCI
General Fiction"AVCI: Ebedi Açlık" AVCI: Ebedi Açlık, psikolojik gerilimin en derinliklerinde gezinen bir hikayedir. Baş kahramanımız Andrew, karanlık bir dünyanın ortasında ruhunu avucunda taşırken, içsel savaşını da yaşamaktadır. Acımasızlığın hüküm sürdüğü bu e...
