Arafın Kara Zincirleri

4 2 0
                                    

Xavier, dizlerinin üstüne çökmüştü, Eiri ve Andrew de arkalarına bakmadan oradan uzaklaşıyorlardı.

Xavier'in gözlerinden akan yaşlar, suratından akan kanlar ile karışmıştı. Tüm bedeni acı içinde adeta kıvranıyordu.

Beş güneş sisteminin en güçlü varlığı olan Xavier,  bir insana ve bir kıza yenilmişti.

Bedenindeki acılar bir yana, Xavier'in kalbindeki acı tarif edilemezdi.

Eiri ye duyduğu aşk ve Eirinin de bu aşkını alıp çöpe atması, onun kalbini un ufak etmişti.

Xavier kafasını yukarı kaldırdığında gördüğü tek şey,  kalesinin bulunduğu mağranın tavanıydı.

İçinden " Saklanmaya değer miydi? " diye sayıkladı.

Bir süre ağladıktan sonra kafasını kaldırıp etrafına bakındı, ona hürmet eden müridleri ortada yoktu.

Xavier ozaman hisseti yalnızlığı, istese halen "yoktan var etme" gücünü kullanabilirdi, ama o düşünmeyi seçmişti.

Baktığı yönde kara bir siluet görmüştü. Şaşkındı, bu şeyin sekiz kolu vardı ve git gide yaklaşıyordu.

Xavier'in gözleri etrafı yavaş yavaş karanlık görmeye başlamıştı.

İçinden bir ses bunun kötü olduğunu söylese de Xavier yerinden kıpırdamadı.

Sekiz kollu siluet ona doğru yaklaşırken;

Xavier'in tüm duyuları alarm vermeye başladı, gözleri git gide daha fazla kararıyor, nefesi düzensiz hale geliyordu.

İçini kaplayan tuhaf bir korku, adeta onu esir almış gibiydi. En sonunda bitti.

Sekiz kollu siluet Xavier in yanına gelmişti, Xavier halen onun yüzünü göremiyordu.

Xavier'in gözleri tamamen karanlığa gömülmüştü, artık hiç bir şey göremiyordu.   

Etraftan kuş sesleri geliyor, güllerin rüzgarla birlikte yaydığı güzel koku adeta burnunu okşuyordu.

Xavier buna anlam veremeden, gözleri tekrardan görmeye başladı.

Karşısında;
Sekiz kollu, kırmızı tenli, beyaz uzun ve kahküllü saçları olan, elleri ile garip semboller yapan bir kadın vardı.

Karşısında;Sekiz kollu, kırmızı tenli, beyaz uzun ve kahküllü saçları olan, elleri ile garip semboller yapan bir kadın vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Etraf adeta cennetten fırlamış bir bahçe gibiydi.

O kadar güzeldi ki, Xavier bunun gerçek olabileceğine en ufak bir ihtimal dahi vermiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O kadar güzeldi ki, Xavier bunun gerçek olabileceğine en ufak bir ihtimal dahi vermiyordu.

Sekiz kollu kadın Xavier'in arkasından gelerek, ellerinden birini onun omuzuna koydu ve ;

" Burayı sevdin mi?" dedi.

Xavier irkilerek " Evet " dedi.

Kadın tatlı şekilde güldü, Xavier in kulağına;

" Yaşamak istiyor musun? " dedi kısık bir sesle.

Xavier in tütleri diken diken olmuştu, arkasını hızlıca dönerek kadına bakmaya çabalamıştı ama kadın,  anında tekrar Xavier in arkasına geçmişti.

Xavier korkak bir sesle ;

"Nesin sen ?" dedi.

Kadın hiç sesini çıkartmadı, güzel bir cennet bahçesi olan alan, bir anda cehennemden fırlamış bir yere dönmüştü.

Kadın hiç sesini çıkartmadı, güzel bir cennet bahçesi olan alan, bir anda cehennemden fırlamış bir yere dönmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kadın ilerideki bir tepeye çıkarak ;

" Ben Siena! Ruhların annesiyim! Tüm canlıların ruhlarına sahip olan tek varlık benim!" dedi.

Xavier o an anladı, bu herkesin dilinde olan ölüm, Siena ana'ydı.

Tüm canlılar ölüme en çok yaklaştığında Siena'yı görmeye mecburdu.

Xavier de onu görüyorsa ölmüş olabilirmiydi? Hayır.

Xavier in kalbi öylesine kırılmıştı ki az daha üzülse, üzüntüden ölecekti.

Siena, Xavier in bir anda dibine girerek;

" Sen! Sen çocuğum, ruhun okadar soğumuş ki cehennem de seni bin yıl bıraksam asla ısınmaz." dedi.

Xavier korkarak;

" PEKİ ANDREW?! ONU NEDEN YANINA (ölüme) ALMIYORSUN?! ÖLMEYİ HERKESTEN ÇOK HAK EDİYOR!" dedi.

Siena gülerek ;

"Andrew'in senin için söyledikleri gayet doğru, çok salaksın.

Andrew'in şuan ölmemesi gerekli. O çalıştığın canavar var ya, tüm canlılığı tehdit eden hani?

İşte onu durdurması gerek, hiç bir varlık onu durduracak cesarete sahip değil evladım.

Ben kimseyi öldüremem, ben ölmüş olanları cennetime veya cehenneme alırım.

Andrew gibi sadece huzur isteyen birisi illaki onu durdurmak için çabalayacaktır. " dedi.

Xavier de karşılık olarak;

" peki ben?! Bana ne olacak?" dedi.

Sinea da üzülerek kafasını öne eğdi ve ;

" Sen; hiç bir geçmişi olmayan, kimsesiz bir zavallısın evladım.

Seni Arafın Karanlık Zincirlerinde mahkum etmeliyim." dedi.

Xavier bağırıp çağırsa da, karşı gelse de Siena etrafı tekrardan değiştirerek, zifiri karanlık bir ortam yaratmıştı.

Xavier in elleri ve kolları zincirler ile sabitlenirken, ağazına da bir demir maske yerleştirildi.

Siena;

" Sen hiç bir şeyi hak etmeyen birisin Xavier,  üzgünüm." diyerek ortadan kayboldu.

Xavier in sesi, demir maskenin içinden,  dışarıya ulaşmıyordu.

Ağlamaya başlamıştı,  geçmiş anılarına dair hiç bir şey hafızasında değildi, sadece;
Xavier, zincirler ve sebepsiz öfkesi olan birisi arafta duruyordu.

" Hayat masallarda anlatılan gibi asla olmadı, asla da olmayacak. Kendini kendinden kurtaramazsan o zincirler asla senden ayrılmayacak."~ Andrew.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin