Dost

22 3 0
                                    

Andrew arkasını döndüğünde, kız ona getirdiği kıyafetleri giymiş ve ona bakarak gülümsüyordu.

Andrew arkasını döndüğünde,  kız ona getirdiği kıyafetleri giymiş ve ona bakarak gülümsüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Andrew : Komik olan bir şey mi var?

- Hayır sadece, beni oradan kurtardığın için teşekkür ederim.

+ Hala o ufak kız olduğuna inanmıyorum, bunu nasıl kanıtlayacaksın?

- Akoe denen biri ile konuştun sonra bizi yakarak o adamın evine getirdin, bu yeterli mi?

+ Yetmez ama sen anlat bakalım, neden seni orada tutuyorlardı?

- "Solriva da patlama olduktan sonra beni de Alterisin Lumottu ormanına bıraktılar, sanırım sende oradaydın, senin gibi gözleri umutsuz bakan bir çocuk vardı.

Neyse, sonra hepimize vatandaşlık verdiler, askerler de beni evlatlık almak isteyen biri var diye şehrin içinde ki bi askeri üst'e götürdüler.

Orada bir kaç kan testi falan yaptılar, sonra beni bir odaya kapatıp içeriye bir kaç tane gaz saldılar. Bu gazlara tepkimi ölçtüler de pek bişe yoktu bende.

Sonrasında beni başka bi tesise götürüp Xandarium enjekte ettiler, ellerim ve gözlerim parlayama başlayınca askerler içeri girip beni kelepçeleyip hücreye kapattılar.

Hücre ses geçirmez olsa da ben bir şekilde seslerini duyuyordum ve aralarında " Bu kızda sonsuz bir enerji var, bunu bir şekilde kullanmalıyız" dediklerini duydum.

Korktum tabi de, yine de bana zarar vermektense "herhalde kanımı falan kullanacaklar" diye düşünüyordum.

Bir kaç gün su ve yemek yemeden orada kaldım ve 4. Günün ardından beni almaya iki asker gelmişti, burdan sonrası zaten kabus gibi.




**ÖNEMLİ!!
BURADAN SONRASI PSİKILOJİK/TRAVMATİK ETKİLERİ TETİKLEYE BİLECEK ÖĞELER İÇERE BİLİR, LÜTFEN GÖZ ÖNÜNE ALARAK OKUYUNUZ!**







Beni o tesise götürüp o odaya kapattılar.

Sonrasında da gücümü çekmek in bir makinayı göğüsüme bağlayıp bana işkence ettiler.

Gücüm okadar azalıyordu ki büyümek için kendime enerji yetiremiyordum.

Sonrasında sapık bir pislik gelerek ellerimi ve ayaklarımı zincirledi. Her gün en az beş saat gelip cinsel taciz de bulunur ve giderdi.

Her gün ayrı işkence ile canımı yakardı, bir keresinde bana öyle iğrenç şekikde tecavüz etti ki sanırım bayılmıştım..

Bazende kırbaç ile saatlerce vurup kahkaha atarak gülerdi. Kimi zaman da üç yada dört kişi gelip toplu tecavüz ederlerdi pislikler.

Artık aklımı kaybetmek üzereydim, o günden beri oradaydım ve Xan olduğum için sonsuza kadar iyileşebileceğimi sanıyorlardı.

Sürekli sırf zevk için bir yerlerimi kesiyorlardı, günlerce yaralarım kapanmıyordu.

Yukardan sesler geldiğini duyunca avazım çıktığı kadar bağırdım ve sonra zaten sen geldin.

Sen geldiğinde o yüzünde ki sinir ve o herife aynı işkenceyi yapma isteği o kadar hoşuma gitti ki orada mutluluktan ağlamıştım.

Buraya geldiğimizde de gücüm biraz yerine geldi, sende dışarda iken gücümü tıparlayıp yıllar sonra ilk defa gerçek bedenime döndüm ve şuan buradayım." Dedi kız.

+ Anladım, bundan sonra ne yapmayı planlıyorsun?

- Bilmiyorum bu dışarı ilk çıkışım.

+ Adın ne senin?

- O kadar iğreniyorum ki adımdan, o Oruspu evladı herif her gün söyleyerek bana işkence ederdi..

+ Hmm..

- Senin adın ne?

+ Kimseye söylemeyeceğini nasıl garanti edersin.

- Kimsem varmı ki.

+ Andrew, bazıları Avcı da der.

- Belli zaten, senden korkmakta ve o ismi takmakta haklılar.

+ Sana nasıl seslenmemi istersin?

- Bilmiyorum.

+ Tamam, sana Eiri diyeceğim.

- Eiri... Güzelmiş, anlamı ne?

+ Işık ve güneşin prensesi.

- Sende fark ettin mi ışığımı.

+ Fazla yoğun bi güç seziyorum, bu nasıl oluyor?

- Şöyle; Ben sıradan bi Xan değilim, diyerleri gibi gücüm kullandıkça bitmiyor, sadece kendini bir süreliğine yenilemiyor.

Buda teknik olarak sonsuz enerji kaynağı yapıyor beni.

+ Enerji?

- Xanları öldürmek için kullandıkları silahların metalleri ve mermileri çok sağlam ve sert, bu yüzden onları eritip şekil vermek için benim gücümü yüksek ısıya çeviriyorlardı.

+ Yani seni bir motor olarak kullanıyorlar dı, peki sen neden benden korkmuyorsun?

- Bana zarar vericek olsan bunu çoktan yapabilirdin dimi?

Aslında kimseyi incitmek istemiyorsun, içinde ki enerjiyi görüyorum, üç farklı enerji var ve ikisi sen değilsin.

Biri daha vahşi öteki ise bambaşka bir şey.

+ Peki, ben gidiyorum, sen burada kalabilirsin, eskiden burası ben ve ailemindi, artık bi önemi yok.

- Bir dakida beni geride mi bırakıyorsun? Ne yapacağım ki ben!? İlk defa dışarıya çıktım diyorum!

+ O beni ilgilendirmez.

Andrew arkasını döndü ve yürümeye başladı, Eiri ise peşinden koşarak gidiyordu.

Koskoca dünyada hiç bilgisi olmayan bir kız ve bu dünyadan bıkmış bir erkek ile şuan başlayan bu yol, ikisinide hayal dahi edemeyecekleri kadar karmaşık bir geleceğe götürecekti.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin