Işığın İçindeki Karanlık

10 2 0
                                    

Andrew, Akoe'ye seslenerek ;

+ Şuan içimdeki güç seviyesi ne alemde.

- Eskiye göre baya bir artış var, Kızıl alevin artık seni pek de yormadan kullanılabilir, "Zamansız" yeteneği için aynı şeyi söyleyemem, hala çok fazla enerji yiyor.

+ Anladım,  bu halimle Xavier in karşısına çıkabilir miyim.

- Sanmam, Xavier in sahip olduğu şeylere bakarsak en güçlü müridini gönderse, tek başına dünyayı feth edebilir.

+ Daha fazla ne yapabilirim bilmiyorum.

- Zamanımız dar, antrenman yapman gerekli.

+ Zaman, hm.

- Zamandan bağımsız bir yer biliyorum, ama orada kalmak dünyaya ve evrene göre çok tehlikeli, geri döndüğümüzde,  evrenin yok olduğunu görebiliriz.

+ Haklısın, ne yapabiliriz aceba.

Andrew ne yapacakları hakkında düşünürken Eiri, uykusunda daha önce hiç görmediği bir rüya görüyordu.

Eiri gözlerini açtığında karşısında bembeyaz bir oda duruyordu. Etrafa meraklı gözlerle bakarak odada bulunan camın yanına geldi.

Odanın içinde bulunan kuru çimler dikkatini çekmişti, yinede vakit kaybeymeden camın yanına gelerek dışarı bakmaya çalıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odanın içinde bulunan kuru çimler dikkatini çekmişti, yinede vakit kaybeymeden camın yanına gelerek dışarı bakmaya çalıştı.

Camdan baktığında dışırda; sanki sonsuz karanlık bir boşluk vardı.

Eiri camdan uzaklaşarak yanında bulunan kapıyı yavaşça açtı ve içeriye girdi.

Kapıyı kendisi kapatmamış olsa bile kapı, Eirinin arkasından kendi kendine kapanmıştı. Eiri biraz korkmuştu, içine girdiği oda zifiri karanlık ve boğucuydu.

Elini duvara koyarak ilerlemeye başladı, ışık gücünü kullanmaya çalışınca da bunun işe yaramadığını gördü.

"Andrew!?" diye bağırdı. İçeriden gelen kalın bir nefes verme sesi ile daha çok korkmaya başlamıştı.

" Kim var orda?" dedi Eiri.

Bir anda odanın ışıkları yandı, Eiri ani gelen ışık yüzünden gözlerini sol eli ile kapattı.

Bir kaç saniye sonra ellini yüzünden çektiğinde az ilerde, kör bir ışık altında duran devasa bir siluet gördü.

Eiri, korkudan bir kaç adım geri çekildi. Siluet iki adım ileriye atarak kendini gösterdi.

Eiri şaşkındı, karşısında duran; Öküz kafalı, iri yapılı, mavi tenli bir canavar gibiydi.

Eiri şaşkındı, karşısında duran; Öküz kafalı, iri yapılı, mavi tenli bir canavar gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsana benzer bir bedene sahip bu yaratık,  Eiri yi işaret ederek ;

" Işığın kızı, gel otur, konuşacağımız şeyler var." dedi.

Eiri korkmuştu, yaratık yere oturarak eli ile Eiri ye "gel" işareti yaptı.

Eiri sesizce olduğu yere oturarak;

" sana yaklaşmam ben, ne diceksen söyle ben burada oturacağım" dedi.

Yaratık :

" Adım Baros, senin diğer yarın." dedi.

Eiri şaşkın bir sesle " diğer yarım mı?" dedi.

Baros ;

" Tüm insanların içinde başka bir benliği bulunur, kimisi nefret ve öfleden beslenir, kimisi sakinlikten, kimisi de mutluluktan." dedi.

Eiri hala pek bişe anlamamıştı.

Baros a ;

" Peki sen neyden besleniyorsun?" diye sordu.

Baros da ;

" İntikam" diyerek cevapladı.

Eiri düşünmeye başladı, Andrew de ona içindeki canavar ile böyle konuştuklarını ve Zenith in nefretten beslenen birisi olduğundan bahsetmişti.

Eiri düşündü, intikam? Neyden intikam alacaktı ki Eiri?

Eiri, Baros a ;

" Düşmanım yok (xd), kimden intikam alıcağım tam olarak? Sen içimde büyüdün?" dedi.

Baros da Eiri ye karşılık vererek :

" Geçmişini unutan biri unutulmayı hak eden biridir, Andrew seni unutsa hoşuna gider mi, seni tanımasa, sana bakmasa?" dedi.

Eiri irkildi, Baros'un sözleri nedense ona haklı gelmişti. Ona işkence edenlerden intikam almayı ne çabuk unutmuştu?

Eiri halen Baros'a inanmayı istemiyordu, kafasını kaldırıp Baros'a bakarak ;

" Peki intikamımı alsam, Andrew beni sever mi?" dedi.

Baros da karşılık olarak  ;

" Andrew seni şuan arkadaş olarak görüyor minik kızım, ama intikamını aldığında ne kadar güçlü olduğunu görürse sana aşık olacağından eminim.

El ele tutuşup mutlu bir hayat sürebilirsiniz. Gerekirse kendi gücümün bir kısmını paylaşırım, yeterki intikamını al güzel kızım."

dedi ve Eiri nin yanına yanaşarak onun başını okşadı.

" Şimdi git, Andrew ile intikamını alana kadar konuşma, sen konuşmayınca o da seni özleyecek ve sevmeye, ilgi duymaya başlıyacak." dedi Baros ve Eiri gözlerini kapattı.

Işıklar içinde Eiri oradan gitmişti. Gözlerni tekrar açtığında Andrew ve Akoe halen sohbet ediyordu.

Ayağa kalktı ve manzarayı izlemeye başladı.

Ayağa kalktı ve manzarayı izlemeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin