Despacito...BÖLÜM 2:
CEHENNEME GİRİŞ
"İyi uyudun mi İrem'ciğim?"
Bakışlarımı zorla masadan ayırıp Lale Teyze'ye gülümsedim. "Evet, gerçekten bebek gibi uyudum. Çok teşekkürler."
"Yerim seni bebek!" diye takıldı Meriç yanağımdan makas alıp. Hemen sonra ilgisi masadaki ziyafete kaydığından ona attığım öldürücü bakışı fark etmemişti. "Anne, ben sana demedim mi İrem zaten iştahlıdır, olabildiğince az hazırlat kahvaltıyı diye. Şimdi yiyecek hepsini sonra Alev'le uğraş dur."
Lale Hanım'la aynı anda "Meriç!" demiştik. O nazik bir kadın olduğundan oğluna öfkeli bir bakış atmakla yetinmişti bense hırsımı alamayıp masanın altından Meriç'in ayağına tekme attım.
"Ah!"
Meriç yüzünü buruşturup bana baktığında gözlerimi kısıp bir daha ağzını açmaması konusunda sessiz bir tehdit savurdum. Sırıtırken Meriç korkmak yerine eğlenmiş görünüyordu. "Tamam tamam." dedi. "Bugün ilk günün. Ye istediğini gönlünce."
Hala benimle dalga geçiyordu. Ama bu kez benim müdahale etmeme gerek kalmadan Lale Hanım "Yeter Meriç." dedi. Bir kuğu kadar zarif, bir yılan kadar ölümcüldü sesi. Meriç'in bakışları kendi tabağına çevrilirken ben de onlarca seçenek arasından en göze batmayacak şeyi bulmaya çalıştım. Sanki Lale Hanım'ın karşısında otururken ağzıma aldığım lokmalar büyüyor, minicik bir zeytin bir parça ekmekle birleşip nefes boruma doğru genişliyordu.
Yarım saatin sonunda normalde yiyebileceğim miktarın üçte birini bile mideme indirememiş, Meriç'in imalı sözleri ve Lale Hanım'ın bakışları altında kurdeşen dökmüştüm. Nihayet evden çıkıp arabanın koltuğuna yerleştiğimde Meriç'in koluna vurdum.
"Ah! Bu ne için şimdi be?"
"Kahvaltıda söylediklerin için." dedim sinirle kemere asılıp. "Rezil ettin beni annene."
"Allah allah... İştahlı değil misin kızım? Doğruları da mı söyleyemeyeceğim ben?"
Suratımı asıp başımı cama çevirdim. "Hişş." dedi çenemi tutup yüzümü yeniden ona dönmemi sağlarken. "Ben seni sevdiğimden takılıyorum ki. Böyle kızgınken aşırı şekersin ya."
Gözlerimi devirip yüzümü ondan kurtardım. "Sen hiç şeker görünmüyorsun gözüme kusura bakma."
"Uvv. Gerginiz galiba!"
Gergindim elbette. Meriç'lerin cam köşkü, İstanbul'u tepeden gören odam, havuz başında kahvaltı keyfi falan güzeldi evet, ama bunların hiçbiri az sonra Alev'in ve dansçılarının karşısına çıkacağım gerçeğini değiştirmiyordu.
"Herkes orda mıdır?" dedim Meriç'e bakmadan.
"Ordadır herhalde. Sıkar biraz Alev'in dersini asmak."
Aman ne güzel diye düşündüm. Her saniye biraz daha panik oluyor, elimi ayağımı koyacak yer bulacağım diye ön koltukta şekilden şekle giriyordum. En sonunda dizlerimi kendime çekip taytımın ucuyla oynamaya başladım.
"Acaba direk grup dersine katılmaktansa önce özel ders mi alsaydık?" dedim bir anda. Daha önce bu muhteşem fikri neden düşünememiştim bilmiyordum, ama Meriç yaratıcılığımdan o kadar da etkilenmiş görünmüyordu.
"Neden ki?" dedi.
"Yani... Önce Alev Hoca beni bir yalnız görse iyi olmaz mıydı? Seviyem uygun mu? Yeterli miyim? Sizinle ben..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALI SALON
Romance**WATTYS 2020 YENİ YETİŞKİN KAZANANI** Yasak bir aşktan kaçan İrem'in yeni partneri Meriç sayesinde girdiği; birbirinden kusursuz dansçılarıyla ünlü dans okulunda yaşadığı inişli çıkışlı, heyecan, entrika, en çok da aşk ve tutku dolu hayatı... Çünk...