Bölüm 65

9K 561 211
                                    


HAFTA ORTASI SÜRPRİZİ!!! 

Hiç hesapta yokken size bölüm yükleyiverdim. Umarım pek çok sever, mutlu olur, bol bol yorumlar bırakır, beni de mutlu edersiniz :D

Öpücükler

***

Today we escape, we escape

***

BÖLÜM 65:

YENİ BİR SAYFA

"Hayır anlamıyorum. Kesinlikle anlamıyorum. Nasıl bir yüzsüzlük bu? Bir de karşına geçmiş dik dik bakmıyor mu sana? Sen yine iyi sakin kalıyorsun İrem. Ben kesin sinir krizi geçirirdim. Bu erkeklerin hiçbirinin beyni çalışmıyor. Sen bu kızı aldatmışsın. Hem de öğrencinle... Bir dur. Bir üzüldüğünü göster. Görelim yani bir acı mı çekiyorsun, pişman mısın, karalar mı bağladın... Yok... Hemen süslenip püslenip oyuna geri dön. Aman kaçırma ortamları aman..."

İç geçirdim. Yaklaşık on dakikadır nefes almadan Meriç'in ne kadar berbat bir insan olduğundan bahseden Oya tüm ilişkiyi benim yerime o yaşamış, tüm kötülükler onun başına gelmiş gibi alev alevdi şu an. İyi niyetli olduğunu bilsem de nefret dolu sözlerinin bana yardımdan çok zararı vardı korkarım. Bu gece her şeye rağmen eğlenmek için gelmiştim buraya. Öyle de yapmaya kararlıydım.

Başta tüm düşmanlarımın toplandığı böylesi tehlikeli bir ortama girmekte kararsız olduğum doğruydu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başta tüm düşmanlarımın toplandığı böylesi tehlikeli bir ortama girmekte kararsız olduğum doğruydu. Ama Ela'yla geçirdiğim koca bir gün boyunca fikrim tamamen değişmişti. Ucuza kıyafet bulacağız diye ikinci elcilerin tozlu askılarında kaybolmaktan birbirimizin saçını makyajını yapmaya uzanan eğlenceli saatler bana hala hayattan zevk alabildiğimi ve bunun aslında düşündüğümden çok daha kolay olduğunu hatırlatmıştı.

Tam hayattan keyif almaya karar verdiğim, güzel, neşeli ve umutlu hissettiğim bir gecede yeniden geçmişin hayaletleriyle kavga etmek istemiyordum. Bu akşam Meriç ya da Bora ya da beni üzmüş ne kadar insan varsa onlara rağmen, onlara inat partinin tadını çıkartacaktım.

"Oya..." dedim hala es vermeden konuşan arkadaşımı durdurmak için. "Eski kulübümden birilerini gördüm. Bir yanlarına uğrasam olur mu? Sonra seni bulurum ben."

Oya neden onunla muhabbet etmek varken bir başkasına gitme ihtiyacı duyduğumu anlamamış gibiydi. Yine de ben koluna dokunup arkamı döndüğümde gülümsemeyi başardı. "Tamam o zaman. Ben bizim çocukların yanına giderim."

Harika... diye düşündüm. Ben de bizim çocukların, kendimi yanlarında güvende hissettiğim arkadaşlarımın yanına dönmek istiyordum. Ama önce Oya'nın sözleri aklıma kazınmadan bu ortamdan uzaklaşmak ve nefes almak zorundaydım.

AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin