Secrets and lies...BÖLÜM 7:
KAPILAR ARDINDA
Ölüyordum.
Mevcut durumumu bundan daha kısa ve doğrudan anlatmamın başka bir yolu yoktu. Meriç tüm boş vakitlerimi çalışarak geçireceğimi söylediğinde başıma gelecekleri tam olarak hayal edebilmiş olsam belki de gitme kararımdan caymazdım. Oysa ben kalmayı ve savaşmayı seçmiş bir amazon kadını olarak kendimi parçalarken daha üç günde sıfırı tükettmiştim. Evin bodrum katında başlayan saatler okula taşınıyor, özel dersler birbirini takip ederken bazen antrenmanların bitmesi gece yarısını buluyordu. Üniversitem açılmıştı ama derslere kayıt yaptırmam gerektiği halde ben bir türlü antrenmanı bırakıp kampüse bile gidememiştim.
Tekrar ediyorum, ölüyordum.
Neyse ki sık sık dibe vuran motivasyonumu yükseltecek güzel şeyler de oluyordu arada. Mesela Alev Hoca'yla ilk özel dersimizde beni yaşadığıma pişman edeceğine emin olduğum halde dersin sonunda ondan bir kerecik de olsa aferin koparmayı başarmıştım. Sonraki özel derslerimiz onun yardımcısı ve okulun baş antrenörlerinden olan Sergey'leydi ki bu daha da iyiydi. Ne kadar disiplinli olursa olsun Sergey sakin, yumuşak ve anlayışlı bir antrenördü. Onun derslerinden gerçekten zevk alıyordum, Tuğçe ve Beliz hariç ekiple güzel bir diyaloğum oluşmaya başlamıştı ve yeni dans okuluma kısmen alışmıştım. Yine de tüm bunlar, günde on saatten fazla dans ettiğim gerçeğini değiştirmiyordu tabi.
Meriç tüm bu koşturmacanın ancak yüzde otuzunda benimleydi. Geri kalan zamanlardaysa ben bir başıma diğer dansçılara yetişmek için çırpınıyordum. Temel adımlar, duruş, esneklik, müziği hissetme... Neredeyse çalışmadığım hiçbir şey yoktu. İlk gün otobüs durağının yerini keşfetmiş, evden okula nasıl ulaşacağımı öğrenmiştim ki bu da gün içinde bir salondan ötekine tek başıma koşturmamı sağlıyordu. Günün sonunda eve Meriç'le birlikte dönsek bile zamanımın çoğunu ayna karşısında kendi yansımamla kavga ederek geçiriyordum. İmdat diye bağırsam kim beni suçlayabilirdi? Hırpalanmış, yorulmuş ve tükenmiştim.
Cuma sabahı daha fazla devam edemeyeceğime emin bir şekilde gözlerimi açtım. Kaslarım ağrıyor, eklemlerim acıyor, ayaklarımın altı patlamış su topları yüzünden sızlıyordu. O sabah evde kalıp dinlenecektim. Kesin! Eğer biraz olsun ara vermezsem o geceki grup dersinde herkesin ortasına bayılıp kalacağımı biliyordum. Aldığım bu kararla huzur dolu uykuma devam etmek için gözlerimi kapadığım an telefonum çalmaya başlamış olmasa belki güzel rüyalara bile dalabilirdim.
"Ne var?" diye cevapladım en aksi sesimle. Gözlerimi bile açmamış, arayan her kimse ona küfredip telefonu yüzüne kapatmayı planlamıştım.
"Gerçekten çok tembelsin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALI SALON
Romance**WATTYS 2020 YENİ YETİŞKİN KAZANANI** Yasak bir aşktan kaçan İrem'in yeni partneri Meriç sayesinde girdiği; birbirinden kusursuz dansçılarıyla ünlü dans okulunda yaşadığı inişli çıkışlı, heyecan, entrika, en çok da aşk ve tutku dolu hayatı... Çünk...