Bölüm +49

4.8K 308 24
                                    

AYNALI MARATONU

SON 2 BÖLÜM!

Zirvede bırakmıştım, bu bölümde son noktayı koyuyorum. Diyecek fazla bir şey yok, gözlerde bir damla yaş. Susuyor ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar

E.Ç.

***

Everything is temporary
Everything will slide
Love will never die, die, die

***

BÖLÜM: +49

ANKA

Rüzgar'ın arabasında arka koltukta oturmak alışık olduğum bir durum değildi. Ama düşününce, alışık olduğum herhangi bir durumun içinde de değildik. Güneşin ufukta belirmesine bir saat falan kalmış olmalıydı ve biz henüz insanların işgaline uğramamış, boş İstanbul sokaklarında süratle ilerliyorduk. Kuzey yan koltuğundaydı Rüzgar'ın. Sevgilimin beşinci uyarısında ancak kemerini takmıştı, ama kayışlar her an camdan fırlayacakmış gibi durmasını engellemiyordu. Bıraksak koşarak gidecekti hedefine. Onu daha önce hiç böyle... gözü dönmüş bir halde görmemiştim.

Onun aksine hayatında belki de ilk kez ağzı laf yapmıyordu Güney'in. Hemen yanımda, benimle birlikte arka koltuktaydı; ama kaygılı gözleri bir an olsun ikizini bırakmamıştı arabaya bindiğimizden beri. Şok içindeydi sanırım. Gece başını yastığına koyarken kardeşinin bir anda onu delice bir haberle uyandıracağını düşünmüş olamazdı. Hiçbirimiz düşünmemiştik. Aslına bakılırsa, ihtiyacı olmasaydı Kuzey'in bizi uyandıracağını bile sanmıyordum. Bir anda dalmıştı odama. Hiçbir şey açıklamadan, çılgınlığının nedenini söylemeden arabayı alması gerektiğini söylemişti.

Rüzgar'ın bu gece bizde kalıyor olması tamamen bir rastlantıydı. Sevgilimin arkadaşına arabayı vermek için iki kez bile düşünmeyeceğini biliyordum. Oysa benim gibi o da Kuzey'deki deliliği görüp Hayır! demişti. Önce bize ne olduğunu anlatacaksın! Kuzey'in on saniye bile kaybedecek zamanı yok gibiydi. Ama Rüzgar'ın kararlılığı onu çıldırtan korkunun nedenini üç beş cümlede bize özetlemesine neden olmuştu.

Tuğçe demişti. Tehlikede! Caner'le birlikte. Ölecekler! Sonrası benim onun zar zor yan yana gelmiş kelimelerinden ve daha fazla konuşamadığı için bana uzattığı telefonundaki mesajlaşmalardan çıkardıklarımdı. Demir Beren'i kaçırmıştı. Caner ve Beren Kuzey'in yardımıyla onu bulmuş, peşlerine düşmüştü. Ama Tuğçe'den gelen son mesaja bakılırsa işler umdukları gibi gitmemişti.

Tuzak

Yakalandk

Babma hbr ver

Yalan yanlış, belli ki alelacele yazılmış bu üç kısa mesajın sonunda bir konum gelmişti Tuğçe'den sadece. Yazılanları okuduktan sonra artık benim ya da Rüzgar'ın da sakin kalması imkansızdı. Kalamamıştık da zaten. Üstümüze geçirdiğimiz kıyafetlerle salondaydık saniyeler içinde. İkizinin haykırışı ve küfürleriyle uyandığından ters giydiği tişörtüyle takılmıştı Güney peşimize. Kuzey'in arabayı kendi kullanmak için verdiği savaşı sonunda Rüzgar kazanmış, onu çok daha aklı başında olduğuna ve bizi çok daha hızlı Tuğçe'ye ulaştırabileceğine ikna etmişti.

O andan beri yoldaydık. Sokakların boş olmasını fırsat bilen sevgilim tüm sınırları zorluyordu hedefe zamanında ulaşabilmek için. Korkudan ön koltuğun kenarlarına geçmişti benim de tırnaklarım. Kuzey'in çoktan Tuğçe'nin babasına haber verdiğini, muhtemelen onların bizden çok daha önce olay yerine varıp Demir'in işini bitireceklerini tekrarlayıp duruyordum içimden. Ama... o pisliği düşününce... hiçbir olumlu düşünce zihnimde ev bulamıyordu kendine.

AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin