Bölüm 33

11.1K 611 32
                                    


Take it all...

***


BÖLÜM 33:

KURTLAR

Rüzgar'dan...


Yüzümdeki sahte gülüşle neredeyse kendimi bile eğlendiğime ikna edecektim. Oysa kesinlikle eğlenmiyordum. Şimdiden kaç kişiyle konuşmak zorunda kaldığımın, kaç kişinin yanından kaçarak uzaklaştığımın, kaç kişiye yalandan sözler verdiğimin hesabını kaçırmıştım. Soluklanmak için masamıza dönüp dokunulmamış yemeklerle bu işkenceye ara vermeyi birkaç defa denediysem de nafileydi. Bu gece herkesin özellikle benimle konuşası gelmiş gibi hissediyordum.

Son bir umutla arkadaşlarımı bulmak için masaların arasında dolanmaya başladım. Benim haricimdeki herkes bu iş için yaratılmış gibi salonun farklı köşelerinde samimiyetsiz sohbetlerin ortasındaydı. Meriç etrafına toplanan kalabalığa sahalara dönmesiyle ilgili şov yapıyor, Oya ve Memo hakemlerin birinden yaklaşan yarışmayla ilgili tüyo almaya çalışıyor, Güney ise kızlarla flörtleşirken Kuzey ona tahammül ediyordu. Herkesten sonra mekana teşrif eden Tuğçe üzerindeki pahalı elbiseyle güç gösterisi yaparken bile her zamanki gibi mutsuz görünüyordu. Beliz'in onun kıçına takılmış aynı ilgiden pay kapmaya çalışması ne kadar gülünçtü. Bir de ben bir zamanlar bu kızı...

Yanımdan geçen garsonu durdurup bir kadeh daha aldım. O an Ela'nın yanımda olmasını ne kadar da isterdim. Belki de benim ne hissettiğimi anlayacak tek kişi oydu ve tam da bu nedenle davete gelmemişti. Muhtemelen istese de çalıştığı bardan izin alamazdı ya, o olmadan daha da eksik hissediyordum.

Yapacak başka bir şey olmadığından yüzümdeki gülüşü korumaya çalışarak insanlar arasında yürüdüm. Alev'in federasyon başkanıyla ciddi bir tartışmanın ortasında olduğunu gördüğüm an özellikle yönümü değiştirmiştim. Belki Oyaların sohbetine katılıp onlar gibi yaklaşan yarışma için lobi yapmalıydım. Yada Meriç gibi ne kadar harika bir dansçı olduğumu gözüne sokmalıydım herkesin. Ne kadar da benlik hareketlerdi bunlar...

Güney gibi alıcı gözle etrafıma bakabilir yada en azından üzerimdeki ilginin tadını çıkartabilirdim. Bu şekilde geceye katlanmak şüphesiz daha kolay olurdu. Ama yapamıyordum. Kafam annem ve beni yapmaya zorladığı şeyle öyle meşguldü ki değil bir kızla takılmak, yeni birileriyle tanışmak için bile motivasyonum yoktu. Tam da bu yüzden benimle konuşmaya geldiklerine neredeyse emin olduğum iki güzel kıza sırtımı dönüp aksi istikamete doğru yürümeyi sürdürdüm. Sonraki iki üç tehlikeyi de benzer şekilde geçiştirip kimseyle muhatap olmadan pistin etrafına dizili masaların ucuna kadar gelmiştim. Tehlike tam o anda, hiç beklemezken geldi.

"Rüzgar'cığım." demişti oldukça aşina ses. Rüya kırmızıya boyadığı o koca dudaklarıyla hemen karşımda gülümsüyordu şimdi.

"Rüya Hocam..." dedim ona nerede olduğumuzu hatırlatır umuduyla. Sözlerimin bir sinir dalgası halinde gözünde seğirdiğini gördüm ama kendini hemen toplamıştı.

"Bugün siz de dans edecekmişsiniz." dedi bir adım daha sokulup. Papyonumu düzeltmek için uzandığında geri çekilmek için geç kalmıştım. "Yine çok yakışıklı olmuşsun." dedi sesini alçaltıp. Henüz kendini kaybetmemiş olsa da alkolün damarlarında hızla yayıldığı belli oluyordu.

"Teşekkürler hocam." dedim onun aksine neredeyse bağırarak. Etraftaki meraklı gözlerin bizi izlediğine emindim. "İzninizle ben gidip gösteri için hazırlanacağım."

AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin