Bölüm +16

5.4K 416 81
                                    




Herkese güzel haftalar :)

Umarım evlerinizde, sağlıklı ve güvendesinizdir. Sözümü tuttuğumu ve bu dönemi güzel hikayelerle dolu dolu geçirmeniz için her gün saatlerce yazdığımı belirtmek isterim :) Tüm kitaplarıma haftada bir olacak şekilde yeni bölüm yükleme hedefim var. Bakalım, elimden geldiğince çalışıyorum :)

Size heyecana kaldığınız yerden devam etmeniz için güzel bir bölüm hazırladım. Kaan'la Oya'dan illallah diyenler... bu bölüm sizin için ;)

Öpücükler

***

It's not you u it's me

***

BÖLÜM: +16

YA BU GECE YA DA ASLA
Caner'den

Ha, ne?

Kim, ne diyordu şu an bana?

Neler oluyordu böyle?

Gördüklerim de neydi?

"Caner?"

Gözlerimi kapıdan ayırabildiğimde bir süredir benimle konuştuğunu sanan Rüzgar'a döndüm. O ana kadar bana ne demişti, ne sormuştu bilmiyordum; ama şaşkına dönmüş yüzüne bakarak benden bir cevap beklediğini söyleyebilirdim.

"Sen biliyor muydun?" diye sordu kaşlarını çatıp. "Ne zamandır Beren'e de yazıyor bu it?"

"Ben..." diye geveledim. Hiçbir fikrim yoktu. Aslına bakılırsa az önce ne yaşanmıştı anlatamazdım bile. Kaan Oya için gelmişti bu gece seraya. Onun davetlisiydi. Gözümün içine baka baka yaptıkları danstan sonra hala aralarında bir şey olmadığına inanacak kadar salak olamazdım istesem de. Bir de kenara çekilip baş başa muhabbete dalmışlardı sanki tüm gece onlarınmış gibi. Peki sonra ne olmuştu? Ne ara Beren ortalarına dalmış, bir anda ilgiyi üzerine çekmiş ve Kaan'ı da alıp seradan çekip gitmişti?

"Aralarında bir şey olduğunu sanmıyorum." dedim pek de kendinden emin olmayan bir sesle.

Rüzgar hala şüpheyle bana bakıyordu. "Sanmıyor musun?"

Sıkıntıyla nefes verdim. Bunu doğru düzgün açıklaması öyle zordu ki. Beren'in bu gece beni dansa zorlamadan önce kulağıma fısıldadığı sözler olmasa her şeyi düz bir mantıkla izah edebilirdim. Güzel bir kadın, çapkın bir adam, alkol, yükselen arzular, seks ve büyük final. Oysa işlerin hiç de göründüğü gibi olmadığını haykırıyordu iç sesim. Partnerimin dedikleri hala zihnimde yankılanıyordu.

Bırak da prensesi kazanmana yardım edeyim. Senin yöntem işe yaramadı şu ana kadar değil mi? Sıra benimkini denemekte!

"İçkiye ihtiyacım var." dedim bir anda panikle ayaklanıp köşedeki masalara doğru koşturarak. Bulduğum ilk şişenin votka olmasını umursamadan plastik bardağa doldurup kafaya diktim.

Hayır! die tekrarlıyordum bir yandan kendi kendime. Neden benim için böyle bir şey yapsın ki Beren? Neden en başta dans etmem için zorlamıştı beni? Neden yardım ediyordu ondan hiç böyle bir şey istemediğim halde? Bir de gidip Kaan'a yanaşmış, göz göre göre kendini onun yeni oyuncağı yapıvermişti. Nasıl sakin kalmam gerekiyordu tüm bunların sebebinin çok büyük ihtimalle kendim olduğunu bile bile? Hayır, neden, niçin omuzuma bir de böyle bir yükü bindirmişti Beren?

AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin