Güzel geceler Aynalı okurları,
Hafta sonu sürprizi yapasım geldi size :) Sık bölüm yayınlama sözümün arkasındayım :D
Yepyeni bir bölümle hikayeye kaldığımız yerden devam ediyoruz. Beren-Caner savaşında son turdayız. Caner son kozunu da oyuna sürmek üzere. Bakalım neleeer neler olacak.
Hadi keyifle okuyun bakalım.
E.Ç.
***
What are the chances that we'd end up dancing?
Like two in a million, like once in a life***
BÖLÜM : +35
YEDİ
Caner'den
Koşuyordum. Üç kilometre, beş kilometre, yedi kilometre... Korkularımdan, nereye yönlendireceğimi bilemediğim öfkemden, kendimden kaçar gibi koşuyordum. Yedi diye düşündüm daha da hızlanırken. Uykusuz geçirdiğim, gün doğarken kendimi sokağa attığım, zar zor yemek yediğim, bolca içtiğim ve sonsuz düşündüğüm yedi korkunç gece için yedi kilometre... Beren'i son gördüğümden beri geçen lanetli günlerin sayısıydı yedi. Onu o sokakta bıraktığımda ruhum da geride kalmıştı sanki. İşlevsiz bedenim yedi gecede yedi kez ölmüş, zorla yedi sabaha uyanmış, yedi milyon farklı işkenceden geçmişti. Yaşamaya devam edemiyordum.
Sitenin içi artık beni kesmediği için ana yoldaydım bu sabah. Bu saatte sokaktan tek bir insan dahi geçmediği halde bir anda arkamdan çarpıp her şeyi silecek ve bana tüm bu çaresizliği unutturacak bir araba bekliyordum belki içten içe. Tıpkı Meriç'in başına gelenler gibi... diye hatırlattı iç sesim. Onun bir bomba gibi hayatımıza düşen varlığını anımsamamla midem daha da kasılmıştı. O kadar çok kötülük aynı anda oluyordu ki etrafımda, bir karamsar düşünceden kaçsam diğerine çarpıyordum. Kendi derdim bu kadar boyumu aşıyor olmasa uzanıp arkadaşlarıma yardım edebilirdim belki. Oysa ne ben ne de Rüzgar yakın zamanda karabasanlarımıza bir çözüm bulabilecekmişiz gibi duruyorduk.
Yine de... hala delirmemiş olmamın bir nedeni vardı. Her düşündüğümde dudaklarımı kıpırdatan, yeniden nefes almamı sağlayan, devam etme gücü veren bir neden: Umut. Beren pek çok şey konusunda bana yalan söyleyebilirdi, ama o gece gözlerinde gördüğüm korku geçekti, biliyordum. Öleceğimi sandığındaki deliliği, sözleri, çığlıkları, döktüğü göz yaşları, benim için döktüğü göz yaşları... Ah, o an nasıl durmuştum, nasıl onu arabaya sürükleyip kimsenin bizi bulamayacağı, uzak diyarlara götürmemiştim...
Rüzgar'ın o gece söyledikleri beni teselli etmek için uydurduğu palavralar da olsa hala kulaklarımda çınlıyor, her umutsuzluğa kapıldığımda beni yeniden ayağa kaldırıyordu. Kız sana deli oluyor Caner demişti. Aklı çıktı bu gece sana bir şey olacak diye. Ben de bu sayede geçirmeyi başarmıştım bu yedi günü. Moralim her bozulduğunda yeniden anılarımda Demir'in mekanının keşmekeşine dönmüş, her şeyi tekrar tekrar baştan yaşamış ve tüm iğrençliğin içindeki tek ışığa tutunmuştum. Beren... O mavi gözleri... Direniyordum evet, ama takatim tükenmek üzereydi. Sonunda tüm umutlarımı bağladığım o büyük güne gelmiştik ve bu noktadan sonra devam edebilmem tamamen bu geceye bağlıydı. Beren okula gelmek zorundaydı. Aksi halde ben... Allah'ım... gelmezse ben ne yapacaktım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALI SALON
Romance**WATTYS 2020 YENİ YETİŞKİN KAZANANI** Yasak bir aşktan kaçan İrem'in yeni partneri Meriç sayesinde girdiği; birbirinden kusursuz dansçılarıyla ünlü dans okulunda yaşadığı inişli çıkışlı, heyecan, entrika, en çok da aşk ve tutku dolu hayatı... Çünk...