Bölüm +40

4.2K 324 25
                                    

Güzel geceleeer Aynalı okurlarıı,

Hafta bitmeden yeni bölüm gelecek dedim, geç olsa da buyrunuz yeni bölüm. Valla ben yazarken ağladım, siz de ağlarsanız yorumlarla bir adet damla bırakmayı unutmayın :'(

Finale çok çok çok az kaldı. Kitap ek bölümleriyle birlikte sonsuza dek bitmek üzere. Size söz verdiğim dans dersini bu maceranın sonunda bir kutlama gibi yapmak istiyorum. Ama sizden hiç ses çıkmadı. İstemez misiniz latin dansları yapmak? Hadi yazın bana.

ve bölümü keyifle okuyun :)

E.Ç.

***

I never meant to do those things to you
And so I have to say before I go
That I just want you to know

***

BÖLÜM: +40

KAPI

"Ziyan ettin yemeği, ziyan! Bir tost bu kadar yenemez yani. Alt tarafı iki ısırık alacaksın be kızım."

"Midem almıyor Ela." diye kendimi savundum suçlu bir çocuk gibi bakışlarımı masadan kaldırmadan.

Ama sözlerim Ela'nın çatık kaşlarını düzeltmeye yetmemişti. "Yumurta yapayım dedim onu da istemedin." diye azarlamaya devam etti. "Akşam da bir kaşık çorbayı zor tıktım boğazından. Ne yapmaya çalışıyorsun İrem, aç kalıp ölmeye mi?"

Ona bunun elimde olmadığını defalarca söylediğimden aynı şeyi tekrarlamak yerine susmayı tercih ettim. Kahveden aldığım yudum Ela'nın sert bakışları altında iyice ağzımda büyüyüp zar zor kaymıştı boğazımdan aşağı. Bir süre daha kaygıyla beni izledikten sonra sonunda iç çekip arkasına yaslandı Ela.

"Bunu senin iyiliğin için diyorum biliyorsun değil mi?"

"Bunu senin iyiliğin için diyorum biliyorsun değil mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Biliyorum." diye mırıldandım. Beni düşündüğünü, özellikle yalnız bırakmadığını, gecelerinin çoğunu Rüzgarlara dönmek yerine burada, benim evimde geçirerek bana göz kulak olmaya çalıştığını görüyordum elbette. Yine de arkadaşımın emeklerinin karşılığını verip iyileşemiyordum işte. O köşkte bıraktığım aklımı toparlayacak bir yol henüz bulamamış, o günden sonra bir daha asla kendim olamamıştım.

Okula gitmiyor, dans etmiyor, ikizlere hasta taklidi yapıyor, çoğunlukla kendimi kilitlediğim odamda iki ağlama krizi arasında yaşamımı sürdürmeye çalışıyordum. Ne ben Rüzgar'ı aramış, ne de o beni aramaya cesaret edebilmişti geçen günler boyunca. Muhtemelen benden sakladığı sır yüzünden ondan nefret etiğimi düşünüyordu. Olması gereken de buydu belki. Oysa Ela'nın gözüme soktuğu gerçeklerden sonra tek yapabildiğim kendimi suçlamak ve asla düzeltemeyeceğim bir geçmişin ağırlığını taşımaya çalışmaktı.

AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin