Bölüm + 44

4.4K 300 17
                                    

AYNALI MARATONU BAŞLIYOR

SON 7 BÖLÜM!

Finale yürüyoruz birlikte, adım adım. Önceki bölüm ağzınıza çaldığım balı silip gerçek hayata dönme zamanı. Şeytanla yüzleşmeye hazır olun. Kıyametler birer birer koparken bakalım bu fırtınadan kim sağ çıkacak?

Keyifli okumalar.

E.Ç.

***

I'd break the back of love for you.

***

BÖLÜM: +44

DÜĞÜM

Sola kay, kalçana otur. Geriye, öne. Sağa kay, kalçana otur. Ve öne ve geriye... Ve tekrar sağa...

Yansımam benden bağımsız hareket ediyordu müzikle. Benim izlediğim, onun dans ettiği tek kişilik bir gösteriydi sanki bu. Havaya kalkan kollarımı, kıvrılan belimi, sıkışan sırtımı ya da parkeyi arşınlayan adımlarımı hissetmiyordum. Bedenim stüdyoda olsa da aklım bir hayli uzakta, o köşkün girişindeydi hala. Düşünüyor, düşündükçe daha da uzaklaşıyordum kendimden. Gecenin tüm yorgunluğuna ve sabah atlattığım travmaya rağmen dans etmek için kendimi zorlamamın nedeni de buydu. Fiziksel efor geride kalmış sınırlı enerjinin zihnimden kaslarıma akmasını sağlıyordu en azından. Tükenmek, ayık kalıp yaşadıklarımızı anlamlandırmaya çalışmaktan çok daha kolaydı.

Yeniden uzadım yana doğru. Rumba şarkısı tenimden kayıp parmaklarımdan salona yayılıyordu her hareketimle. Dört-bir... ki, üç ve dört-bir. Rüzgar az ötemde, kendi düşüncelerinde yüzüyordu tıpkı benim gibi. Tekniği her zamanki gibi kusursuzdu, ama hareketleri çok daha yumuşaktı bugün. Yorgundu, hem de çok. Yine de bitap diyemezdim. Uzun süredir savaşan, cepheden zaferle evine dönmüş bir askerin dinginliği vardı artık duruşunda, gözlerinde. Ne kadar zor olursa olsun verdiği kararla başının etini yiyen şeytanları sonunda susturmuşa benziyordu.

Köşkten ayrılıp arabaya bindiğimizde uzun süredir hasret kaldığım o zahmetsiz huzur vardı üzerine. Bir süre amaçsızca yol aldıktan sonra ona salona gelmeyi önerdiğimde evinin yolunu yeniden hatırlamış gibi bakmıştı suratıma. Meriç'e kal dediğine, Meriç'in kaldığına, Meriç'in onun isteğiyle hala aramızda olduğuna inanamıyordu şüphesiz, yine de... Şimdi onu sakince dans ederken izlerken tekrar ve tekrar emin oluyordum doğru şeyi yaptığımıza.

Tüm kozlarını paylaşmıştı Rüzgar sonunda. Kendi korkularıyla ilk kez bu kadar açıkça yüzleşmiş, aylardır vicdanıyla verdiği mücadeleden ilk kez gerçekten galip çıkmıştı. Toprağın altından bize her an elini uzatabilecek bir hayalet yoktu artık. Ya da seçimleri yüzünden durmadan onu suçlayan o karanlık ses... Kararını vermişti Rüzgar. Ve böylece hem geçmişi hem de geleceğimizi tamamen değiştirmişti.

Peki sen? diye sordum kendime. Aklımın bir köşesi Rumba adımlarını saymakla meşgulken diğer yarısı doğru cevabı arıyordu kuytu köşelerde. Kalbimde hissettiğim sakinlik sevgilimin dinen dalgalarının sükuneti miydi, yoksa ben de barışmış mıydım kendi seçimlerimle? Affetmenin hafifliği miydi uzuvlarımı pelteye döndüren? Kabullendiğimi söyleyebilir miydim? Barıştığımı, bıraktığımı, özgürleştiğimi... Sanırım onu da yol gösterecekti bana. Şimdiyse Rüzgar'ın az ötemdeki varlığıyla huzur bulup başardıklarımızla mutlu olma zamanıydı.

AYNALI SALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin