AYNALI SALON

Bölüm +4

Herkese merhaba,

SİZİ ÇOK ÖZLEDİMMMMM

Araya zaman girse de Aynalı'yı yazmaya devam ediyorum. Veeeee bu güzel pazar gününde yepisyeni bir bölümle daha karşınızdayım :) Eski karakterler, yeni karakterler, gürültü, patırtı, aşk, kıskançlık, entrika ne ararsanız burada :) 

Hadi keyifli okumalar...

***

Yeah, all you left was your ghost

Here to haunt me

***

BÖLÜM +4:

HAYALETLER

Rüzgar'dan...

"Sahi Caner nasıl buldu bu kızı demiştin abicim?"

"Hayır hangi makama başvurmak gerekiyorsa ben de müracaat etmek istiyorum."

"Eskisini verip yenisi alınıyor mu mesela?"

"Uf, şahane olmaz mıydı ya? Beren gibi bir şey gelecekse ben direk Beliz'le takas edebilirim yenisini yani."

Azarlayarak ikizlere baktım ve mantıklı bir cevap vermeye çalışmak yerine kahvemi yudumladım. Zaten en az on kez Caner ve Beren'in partner olma hikayesini anlattığımdan onların da sırf sululuktan konuyu irdelemeye devam ettiklerini biliyordum. Bir avlu gibi okulun ortasında yer alan bahçede oturmuş bir saattir cam duvarların ardında devam eden dersleri izliyor ve her bir dansçı hakkında yorum yapıyorduk. Şüphesiz ki önceki geceden sonra en büyük tartışma konusu Caner ve uğraşlarım sonucu sahip olduğu yeni partneriydi.

O sabah çalışmak için kaçta salona girmişlerdi bilmiyordum, ama kapandıkları stüdyoda dur duraksız çalışırken Beren'in kusursuz duruşunun yanında Caner tükenmiş görünüyordu. Yalan yoktu, Beren muhtemelen Caner'in ve hatta bu okuldaki herhangi bir erkeğin bulabileceği en iyi partnerdi. Kader nasıl bir oyun oynamıştı, ilahi güçler neden araya girmişti de aradığımız onca kız arasından Beren denemeye gelmeyi kabul etmişti söyleyemezdim. Emin olduğum şeyse bu partnerliğin Caner'in Oya'yla ilişkisine bir faydası olmayacaksa da dansına kesin sınıf atlatacağıydı.

"Rica etsek bizi de çalıştırır mı acaba?" dedi Güney hayran hayran Beren'i izlerken. O sırada belki yüzüncü kez Samba temel adımı Caner'e yaptırıyordu kız ve şimdiden oturduğumuz ana göre çok daha iyi gözüktüklerini söyleyebilirdim. Tekniği gerçekten çok kuvvetliydi Beren'in. Hangi antrenörlerden eğitim almıştı, İngiltere'de yaşadığı onca yıl kimlerle çalışmıştı bilmiyordum, ama hepimizin ondan öğreneceği bir sürü şey olduğu kesindi. Tabi ikizler sadece Beren'in dans kabiliyetiyle ilgilenmiyorlardı.

"Erkek arkadaşı var mıymış?" diye sordu Kuzey de kardeşi gibi gözlerini Beren'den ayırmadan.

Güney ters ters ona baktı. "Hiç sulanma abicim. Bu kızdan sana yar olmaz. Ona benim gibi kültürlü, eğlenceli, hoşsohbet, kafa biri lazım. Yurtdışı görmüş kız sonuçta."

"Çok affedersin sen tam olarak hangi yurt dışlarını gördün kardeşim? Hayır nereden geliyor bu kültür yani?"

Güney bilmiş bilmiş gülümsedi. "Lütfen... Farklı kültürlerle nasıl yakın temas kurduğumu herkes bilir. Portföyümü hatırlattırma bana şimdi."