Selamlar,
Yine tüm hafta seyahatte olduğumdan trenlerde, yollarda, uçaklarda yazdığım bir bölüm oldu. Oldukça heyecanlı bir bölüm olduğundan geciktirmeden Wattpad'e yüklemek istedim. Bilgisayarda son kontrolleri yapamadığımdan yazım hatası olduysa şimdiden özür dilerim :)
Pek keyifli okumalar :)
***
Madness...***
BÖLÜM 50:
KORKUKorku...
Böylesine güzel bir gecenin ardından insanın kalbinde hissetmeyi en az beklediği duyguydu belki de. Tahmin ettiğimden bile keyifli geçen davetin sonunda ağzımda şekerli bir tatla ayrılmıştım Hakan Bey'in lüks malikanesinden. Düğüne katılmaktaki tek amacım Rüzgar'ın yanında olmakken gelmeme izin vererek daha çok o bana yardım etmiş gibiydi. Birkaç saatliğine de olsa ruhumu sıkan bu evden, bu hayattan ve Meriç'ten uzaklaşma şansı yakalamıştım.
Ne acıydı ki bu, geçici ve hızla yerini gerçek hayatın kaygılarına bırakan sahte bir mutluluktu. Külkedisi sonunda eve dönmüştü işte ve şu an düşünebildiğim tek şey göğsümü sıkıştıran kekremsi hüzündü. Hiç istemesem de Rüzgar'ın güven verici gülüşünü ardımda bırakıp gecenin soğuğuna cesur bir adım attım.
"Yarın görüşürüz." diye seslendi Rüzgar arkamdan.
Ona elimden geldiğince içten gülümsesem de o sırada sağlıklı düşüncelerimi hızla ele geçirmekte olan kaygılar başka bir şey söylememe engel oldu. Daha Carmen'den inmeden midemde başlayan kasılma Lale Hanım'ın bahçesine dalmamla nefes darlığına dönüşmüş, kapıdan geçip mermer lobiye girdiğimdeyse yüreğime apansız bir korku oturmuştu.
Aslında beni içeri buyur eden hizmetçi kızın beyaza dönmüş suratından ya da tek kelime etmeden kaçarak uzaklaşmasından bir terslik olduğunu anlamam gerekirdi. Ama yorgun beynim Meriç'in koyu bakışlarıyla karşılaşana kadar içinde bulunduğum tehlikeyi fark edememişti.
Korku...
Zehirli his gecenin tüm büyüsünü yok ederek ağır ağır damarlarımda ilerlerken önce ellerimin, sonra tüm bedenimin buz kestiğini hissettim. Geri adım atmak için duyduğum engellenemez isteğe karşı uzuvlarımı hareket ettirememiştim. Birkaç adım ötede merdivene yayılmış doğrudan gözlerimin içine bakan Meriç bir hayalet gibi nefes dahi almadan beni izliyordu.
Sırtını duvara vermiş, bir bacağını öne uzatıp diğerini alt basamağa sarkıtmıştı. Ne kadar zamandır bu halde oturduğunu bilmiyordum, ama elindeki boş viski şişesine bakılırsa tüm geceyi içerek geçirmişti. Yakası dağılmış gömleği ve yüzüne düşen saçlarıyla ona bakarken düşünebildiğim tek şey tehlike olmuştu. Bir yanlışlık vardı. Çok büyük bir yanlışlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALI SALON
Romance**WATTYS 2020 YENİ YETİŞKİN KAZANANI** Yasak bir aşktan kaçan İrem'in yeni partneri Meriç sayesinde girdiği; birbirinden kusursuz dansçılarıyla ünlü dans okulunda yaşadığı inişli çıkışlı, heyecan, entrika, en çok da aşk ve tutku dolu hayatı... Çünk...