**WATTYS 2020 YENİ YETİŞKİN KAZANANI**
Yasak bir aşktan kaçan İrem'in yeni partneri Meriç sayesinde girdiği; birbirinden kusursuz dansçılarıyla ünlü dans okulunda yaşadığı inişli çıkışlı, heyecan, entrika, en çok da aşk ve tutku dolu hayatı...
Çünk...
Heyecanla yeni bölüm yeni bölüm diye beni sıkıştıran herkes.... bu bölüm size geliyor :)))
Yine trenlerde, havalimanlarında, havada, karada size bölüm yazdım en hızlısından :) Telefondan yüklüyorum daha da geç kalmamak adına. Yazım hatası olduysa affola:)
Öppüücükkk
***
My heart is weak Tear it down piece by piece Leave me to think Deep in my structure, I think I still love her But I need some sleep
***
BÖLÜM 78:
ARTIK OLMAZ
Rüzgar'dan...
Aklımda bir şarkı dönüyordu. İsimsiz, sözsüz, sahipsiz. Gün gibi aydınlık, gece gibi sakin. Yüzümü hissetmediğim halde dudaklarımda dolanıyordu notalar. Ellerim görmediğim bir boşluğun içinde çok iyi tanıdığım bir siluete doğru uzanmış, ama asla ona ulaşamamıştı. Öylece havada asılıydım. Kalbimi yoracak anılar, aklımı zorlayacak kaygılar yoktu. Bu andaydım. Zamanın kendisiydim hatta. Belki de hiç başka bir gün, başka bir saat, başka bir dakika olmamıştı. Sonsuzluk uçsuz bucaksız bir deniz gibi dalgalanıyordu etrafımda. Renksiz, kokusuz, sessiz. Sadece şarkı vardı. En az benim kadar kimsesiz o şarkı...
Ve sonra karanlık onu yuttu.
Aradan bir asır geçti. Ya da bir yıl. Belki bir gün. Belki de saatler. Şarkım kaybolmuştu. Sonsuz beyazlık ve huzur da...
Şimdi kulaklarım bambaşka sesler duyuyordu. Kalbim taşıyamayacağı ömürlük yükle ağırlaşmıştı yeniden. Acıyı ilk kirpiklerimde hissetmeye başladım. Ve ardından tüm bedenim zonklamaya, tüm kaslarım sızlamaya, tenim yanmaya başladı. Ses çıkarmayı denediysem de boğazıma saplı bir bıçak varmış gibi boğuk bir inilti dökülmüştü dudaklarımdan.
"Rüzgar!"
Tanıdık çağrıya karşılık vermek istedim. Başımı oynatmayı dahi başarabildiğimi sanmıyordum.
"Oğlum... Rüzgar..."
"Uyanıyor sanırım."
"Rüzgar'ım..."
Gözlerimi yeniden kırpıştırdım. Acı bu kadar keskin olmasa belki seslerin sahiplerini görebilirdim. Oysa nefes almak kadar hayati bir işi bile beceremiyordu şu an bedenim. Ciğerlerimi yüzlerce cam kırığıyla değiştirmişlerdi sanki ve ağzımı açmayı her denediğimde tekrar tekrar içimde kırılıyordu o parçalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.