AYNALI SALON

Bölüm 23

Do you want it bad?

***

BÖLÜM 23:

AŞKLA BAKMAK

Rüzgar'dan...

Kadehte kalan viskiyi kafama dikip bardağı sinirle masaya çarptım. Meriç arkasına yaslanmış, kendi içkisini keyifle yudumlayarak beni izliyordu. "Kaçacak mısın?" dedi tek kaşını alayla kaldırıp. Biraz daha üzerime gelmeye devam ederse tüm sinirimi ondan çıkartacağımı biliyor ve bu durumdan keyif alıyordu.

"Senin mi başının altından çıktı bu aptal fikir yoksa İrem'in mi?" dedim sinirle.

Meriç hemen teslim olur gibi ellerini yukarı kaldırmıştı. "Mesaj yanında geldi ya oğlum. Belli ki kızlar düşünmüş, bu şekilde karar vermişler."

"İyi bok ye..." diye başladıysam da söyleyeceklerimi yuttum. "Ne konuşacağım şimdi ben Oya'yla? Zaten ilk fırsatta boğazıma yapışmayı bekliyor."

"Kız seninle konuşmak istemiş oğlum. Bırak ne diyecekse o desin. Sen canını tehlikeye atmayacak cevaplar ver yeter."

Derin bir nefes aldım. "Söylemesi kolay sana tabi." Hemen sonra ayaklanmıştım. "Ben içecek bir şey alacağım. Yeterince sarhoş olursam belki yarın uyandığımda bu gece olanları hatırlamam."

Meriç sırıtsa da beni daha fazla sinir edecek başka bir şey dememişti. Onu kendi haline bırakıp bara gittim ve barmene boş kadehimi uzatıp "Aynısından." dedim. "Tabi elinde daha sert bir şey yoksa..."

Düşüncelerim öyle yoğundu ki etrafımdaki insanları bile bulanık görmeye başlamıştım neredeyse. Arkamdan birinin seslendiğini ancak kolumda tanıdık bir temas hissettiğimde fark ettim. Dolu kadehimle bardan ayrılmaya yeltendiysem de davetsiz misafirimin tam karşımda duran yüzü hareket dahi etmeme engel olmuştu.

"Rüya..." diyebildim.

"Rüzgar..." diye mırıldandı parmakları kolumda gezerken. Artık bu küçük ten oyunlarına alıştığımdan üzerimde etkili değildi, ama o gece tercih ettiği derin dekolteli elbise için aynı şeyi söyleyemezdim.

"Burada ne yapıyorsun?" diye sordum endişeyle. Oya her an içeri girebilirdi ve Meriç muhtemelen oturduğu köşeden şu an bizi izliyordu. Sesimdeki huzursuzluğu Rüya elbette hemen fark etmiş, dudaklarındaki seksi tebessüm kaybolmuştu.

"Konuşmamız lazım." dedi elini kolumdan çekip.

Gerçekten mi diye düşündüm çaresizce. Canını yaktığım tüm kadınlar o gece hayatı bana zindan etmek için anlaşmış gibiydiler. "Rüya hiç doğru bir zaman değil." dedim. "Meriç'leyim. Diğerleri de yolda. Buraya gelmemen konusunda anlaşmıştık. İnsanları durduk yere şüphelendirmek mi istiyorsun?"

"Umurumda değil." dedi Rüya. Bir adım daha bana yaklaştığında neredeyse burun buruna gelmiştik. Benim hayatımdan çok kendi kariyeriyle oynuyordu, ama fark edemeyecek kadar alkollüydü. Suratımda dolaşan gözlerindeki öfke her an patlamaya hazır olduğunu haykırıyordu.

"Rüya..." dedim ondan kaçmak için kenara kayarak. "Söz veriyorum. Yarın sana geleceğim ve aklın başındayken her şeyi sakin sakin konuşacağız. Ama şimdi ters bir şey olmadan git lütfen."

"Hayır!" diye bağırdı Rüya dişlerini sıkıp. Sesinin şiddetini bile kontrol edemiyordu. Ona ilişkimizin bitmesi gerektiğini söylediğimden beri köşe bucak kaçtığım yalan değildi ve öyle görünüyordu ki Rüya'nın daha fazla geçiştirilmeye tahammülü kalmamıştı.