Nasip İşi

3K 409 176
                                    


🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Yavuz içi yana yana gidiyordu. Antalya'dan bayağı uzaklaşmışlardı ve geceydi artık karanlık çökmüştü. Gündüze hasretti yeryüzü...
Yavuz" bir hasretlik çekiyorum ama bilemiyorum neyin hasretliğini çektiğimi?"Dedi.
Aslında biliyordu neyin hasretliğini çektiğini ama kabullenmek istemiyordu...

Düşündü kendine hakim olamayarak
" hasrette mi yanacağım, vuslatta mı yanacağım... ?
Ama ikisinde de yanacağım aşikar. Ben daha doğru düzgün uyku uyuyamazken.
İçimde intikam ateşi yanarken birisine nasıl faydam olsun.
Hele de bu evlendiğim kişi olursa.

Bir kadın sevilmek ister.
Sevmek ister.
Benim içim yanıyor intikam ateşiyle. Durmayan,sönmeyen bir intikam ateşi var yüreğimde.
Sönmez de ve kaç yıl sürecek onu bile bilmiyorum...
Ve her geçen gün de;
Bu alev, bu ateş büyüyor harlanıyor devamlı..." diyerek telefonunu
eline aldı.

Anastasya mesaj atmıştı .
Yavuz okumuştu iç çekerek.
Yan tarafında oturan babası ekrandaki Anastasya ismini görünce sinir olmuştu." Bu kadın oğlumun peşinde çok dolanıyor. Oğlum da bu kadına tolerans gösteriyor. Niye acaba...?" diye düşünüyordu Yalçın Bey her zaman ki gibi.

Kocasının oğlunun telefonun ekranına baktıktan sonra bozulan moralini fark eden Zeynep hanım iç çekmişti." Yine o kadın olmalı Anastasya. Ben de rahatsızım bu kadından.
Ama ne yapalım? Fatma gibi bir kızı peşimizde bıraktık gidiyoruz. Allah yardım etsin oğluma.
Allah oğlumun kalbine doğruyu hissettirsin. Nasibini hissettirsin..." diye dualar ediyordu.

Aradan biraz zaman geçmişti ki Zeynep Hanım'ın telefonu çaldı. Arayan kız kardeşi Elif'ti.
Zeynep Hanım merakla" hayırdır gecenin bu saatinde Elif aradı?" diyerekten telefonu açıp " Elif hayırdır kardeşim...?"demişti ki;

Elif" abla sorma olanları.
Burada mahallede ortalık ayağa kalktı. Bu İlker içmiş içmiş Akçaların konağının kapısına dayanmış, silah çekmiş dayısına. Bana kızını vereceksin diyerekten. Sesi duyunca Hakkı'da gitmişti.

Daha doğrusu bayağı bir mahallemizden de giden oldu.
Ali Bey yazık İlker'in elinden silahı almaya çalışırken;
Silah İlker'in bacağına patlamış.
Ve polisler gelince Ali Beyi götürmüşler .
İlkeri'de hastaneye kaldırmışlar. Yazık günah adamcağızın başını yaktılar. Adamın tek suçu kendisini korumaya çalışmak, ailesini korumaya çalışmak..."dedi.

Zeynep Hanım" deme Elif yaktılar gencecik adamın başını. Fatma nasıl acaba?" Deyince Yavuz arabayı hemen yol kenarına çekip" ne olmuş anne? diyerek arka tarafta oturan annesine döndü.

Telefonu kapatan Zeynep Hanım. "Sorma be oğlum bu İlker içmiş içmiş gitmiş Akçaların konağına dayanmış. Kızı bana vereceksin diyerekten dayısına silah çekmiş.
Adamda boğuşurken silah İlker'in bacağına patlamış. Ali'yi polisler götürmüş.
Adamın tek suçu kendisini ve ailesini korumaya çalışmak yazık.
Fatma ne haldedir kim bilir?
Allah muhafaza Ali Bey'e bir şey olursa, uzun süre içerede kalsa ne olur o kızın hali...?"dedi.

Yalçın Bey"deme be Zeynep. Yazık ya yaktılar Ali'nin başını..." demişti üzgünce.

Yavuz hemen arabasını çalıştırıp karşı şeritten Antalya istikametine doğru yol aldı. Annesi ve babası şaşkınlıkla
" ne yapıyorsun oğlum? Geriye döndük..." dediler.

Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin