🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
" Gözyaşı; Merhamettendir,asla acizlikten değildir her zaman...
Bir arınma, bir rahatlama şeklidir. Ruhu rahatlatma şeklidir... Bazı insan mutluluğunda da gözyaşlarını akıtır Fatma.Ben sana ağla diye okumadım ki o şiiri... Duygularımı anlatmak
istedim ben.
Öyle her şeyi açık açık konuşabilen bir insan değilim. Zor bir insanım onun da farkındayım.
Hatta sinirliyim de biraz, fevri hareketlerimde var.Ama senin fikirlerine saygı duyarım. İstişare almam gereken konularda seninle istişare ederim. Değer veririm fikirlerine ama asla kılıbık bir adam olamam ben...
Elbette senin de söz sahibi olduğun konular olacak...Benim de yanlışlarım olduğunda sen uyaracaksın...İnsanoğluyuz, beşeriz hata yapmaya, yanlış yapmaya meyilliyiz... Demiyorum ki benim her şeyim doğru... Ama ben asla kılıbık birisi olamam demek ;
Vurarak, kırarak olmaz... Karını çocuklarını korkutarak olmaz...Aksine tam bir aile reisi gibi ailene sahip çıkırak, koruyup kollayarak ve ailede sınırı aşan, haddi aşan birisi olduğunda bilmelidir ki o aile ferdi; Sınırı aştığı zaman hesabını soracak birisinin olduğunu... Bunu Rabbim'de böyle emretmiş...
Erkek aile reisidir. Kadın da o evin kraliçesi ve çekip çevirenidir kocasını da, çocuklarını da...
Biz erkeklere beden gücü verilse de kadınlara da merhamet ve şefkat gücü vermiş Allah...Ve bu bütün olmazları olduruyor işte.
Her başarılı erkeğin ardında bir
kadın vardır...
Ama' bazı kadında insanı rezil eder, bazı kadında insanı vezir eder ' demiş atalarımız.Ben inanıyorum ki sen vezir eden kadınlardansın.
Seninle hiç konuşamadık bu konuları. Kısa da olsa bilmeni istedim... Sonuçta bundan sonra aynı ortamda aynı odada yaşayacağız... Birbirimizi zamanla daha iyi tanırız.
Ama asla bilerek isteyerek seni incitmem sakın ağlama ahu gözlüm.
Elbette hayatta bazı inişler çıkışlar olur. İmtihan dünyasındayız..." dedi Yavuz. Fatma'nın gözyaşlarını silerek.Ve tekrar merhamet ile alnından öptü.
" Alın yazım karım, başımın tacı,Allah'ımın en güzele emaneti...En değerli ve kıymetli emanetim.
Rabbim'in verdiği en güzel hediyem..."dedi Yavuz göğsüne bastırıp sım sıkı sarılarak.Fatma çok mutlu olmuştu Yavuz'un bu konuşmasına... Yavuz sarılınca Fatma bedeninin titremesine engel olamamıştı. Utanmıştı ama güçlü kolları ile sarılması da bambaşka büyük bir güven hissettirmişti.
Yavuz'un göğsünün üzerinden başını kaldırarak ve utançla yüzüne bakarak;" Ben zaten sizin kılıbık olmanızı istemiyorum Yavuz Bey... Ne kadar yüce gönüllü, merhametli olduğunuzu görebiliyorum. Tamam soğuk gözüküyorsunuz, sert gözüküyorsunuz... Ama gerektiği yerde nasıl davranacağınızı bilen birisisiniz. İnanıyorum ki çok iyi bir aile reisi olacaksınız.
Okuduğunuz şiirde çok anlamlıydı. Allah'ın izniyle her daim sizin gibi yüce bir dağın, koca bir çınarın karı ve süsü olmaya çalışacağım..."
"Onda şüphem yok ahu gözlü Fatma... Sen kar gibi pak ve temizsin... Elhamdülillah nasibim güzelmiş... İnşallah birlikteliğimiz de güzel olacak..."dedi Yavuz.
Tam o esnada Yavuz'un annesi
kapıyı tıkladı.
" Oğlum hadi çıkalım insanlar toplanmış vakit geldi..." dedi.Yavuz Fatma'ya kolunu uzattı
girmesi için.Fatma" Bismillahirrahmanirrahim" diyerek Yavuz'un koluna girdi.
Sağ ayağıyla odanın kapısından çıkışını yaptı.Hepsi birlikte araçlara binmek üzerelerken Akçalar, Elif'in evini bastılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...