🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
İçeriden çıkan hemşire elinde ki bir poşetin içine koydukları Fatma'nın bileziklerini, takı setini ,yüzüklerini ve babasının hediyesi bileklikleğini getirip Yavuz'a verdi.
"Yavuz bey...Emin hocam bunu size teslim etmemi söyledi..."Dedi perişan halde olan Yavuz'a ve diğerlerine üzgünce bakarak.
"Yavuz, bune ki ?" Dedi üzgünce.
"Karınızın takıları Yavuz bey..."Dedi hemşire.
Yavuz, elleri titreye titreye aldı poşeti.
Hemşire koşarak geri yoğun
bakıma girdi.Bunu duyan Hatice hanım ve Ali bey beyninden vurulmuşa döndüler.
"Yavrum kuzum" diye ağıtlar firar etti ikisininde dudaklarından korktukları şeyin başlarına gelmemesi için
dualar ederek.
Adeta hastane duvarları inledi acılı sesleriyle.Orada bu manzarayı izleyenler, duyanlar bile ağlıyordu.
"Yazık olmuş daha yeni gelinmiş ve bugün düğün yemekleri varmış. Ama bak şu olana...Rabbim kurtarsın. Yaralı anasına, babasına ,kocasına bağışlasın...?" diye dualar ediyorlardı.
Poşetin içinde karısının takılarının içinde yüzüklerini görünce yandı Yavuz. Gözyaşları dahada çoğaldı seller gibi akıp gidiyordu.
Elini duvara sertçe vurunca babası Yalçın bey daha fazla dayanmayarak hemen oğlunun yanına gidip sarıldı gözyaşlarıyla "yapma benim aslan oğlum. Kurtulacak gelinim Allah'ın izniyle. Yıkılma karın için yıkılma...Uyanınca seni böyle görünce o da üzülür...Dayan sen yıllardır nelere dayandın. Güçlü oğlum
benim. "Dedi.Yavuz içinden" kalbimin dağladığını yandığını iliklerime kadar hissediyorum canım karım... Kalbim senin şu anda çektiğin o acıları hissediyor Fatma'm. Ruhum firar edecek adeta imkanı olsa yanına gelebilmek için.
Bu olmadı be ahu gözlüm. Beni kendine tamamen bağlayıpta.
Sensiz günlerde nasıl bir hayatım olduğunu bile sorgulamaya başlamışken, yaşamımdan daha yeni haz almaya başlamışken olmadı be gülüm. En başından beri sana güveniyorum, sen yanımda olduğun sürece ben Allah'ın izniyle güvende olurum hiç bir şeyden korkmam dedin hep.Bak ben seni koruyamadım. Yanındayken, dibindeyken seni zehirlediler. Üstelik kendi bardağımı da sana veren bendim. Vücuduna o kadar zehiri aldın...Halbuki koruduğumu sanıyordum seni ama bak beceremedim. Affet beni gülüm. Seni orada o banyoda öylece serpilip kalmış,güzel yüzünü solmuş, bilincin kapalıyken görünce bittim ben.İliklerime kadar korktum canım yandı.
Ben Yavuz Turhan Allah'tan başka kimseden korkmazken , seni kaybetmekten ve sensiz kakmaktan korktum...
Gidersen bir Yavuz Turhan kalmaz artık geride.Sıkıntılarını unutturmak istediğin bu Yavuz artık daha da kötü olur.
Yaşamım tatsız, türsüz ve yavan olur.
Eskisinden daha beter durumda olurum ben... Mecnun misali ıssız çöllere düşer bu Yavuz...Ben bir kez sana bağlandım. Aşkın ile kavruldum...Sevdan beni kül eyledi yaktı.Ben kendimi unuttum senin aşkından... Ben sana günlerdir yanımdayken bile doyamazken. O güzel yüzüne baktıkça daha fazla bakmak isterdim hep...
Baktıkça bakasım, sevdikçe sevesim, seninle konuştukça konuşasım geliyordu...
Adımı her söyleşisinde kalbim teklerken Allah korusun beni bırakıp gidersen, söyle ne yapayım ben?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...