🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Yavuz, çalışma odasında dertli dertli düşünüp olacakları beklerken ;
Fatma dayanamayarak kucağında ki oğlu Ali'yle kapıyı tıklayarak girdi." Girebilirmiyim Yavuz'um? Müsait misin ?"dedi çekingen bir şekilde.
Yavuz, karısının çekingen halini görünce " elbette gelebilirsin Fatma'm. Gel gel bakalım "diyerek oğlunu kucağına aldı.
" Ali'm , mis kokulu oğlum benim...Fatma'm diğer yavrularım ne yapıyorlar?"
" Onlar daha yeni uyudu Yavuz'um.
Ali , bugün inat etti. Niyeyse uyumadı? Bayağı huysuz bugün?"" Hayırdır inşallah, hasta falan olmasın gülüm?" Emmesi falan iyi mi ?"dedi Yavuz endişeyle.
" Merak etme babası. Oğlumuz iyi çok şükür...Sabah biraz geç kalkmıştı ondan olabilir. Yalçın'da huysuzluk yaptı ama daha fazla dayanamadı uyudu. Ali'de uyurdu biraz daha beklesem ama dayanamadım ben seni görmek istedim.
Yavuz'um, neyin var senin? Hiç iyi görünmüyorsun?"" Ben iyiyim ahu gözlüm. Bir şeyim yok...Hele oğlumu gördüm daha da iyi oldum. Değil mi aslan oğlum...?"dedi öperek.
Ali bebek, babası konuştukça kıkır kıkır gülücükler saçıyordu." Hayır Yavuz'um, sen iyi değilsin. Ben bunu görebiliyorum.
Bu aralar devamlı olarak komiser Hakan beyle ve savcı Kerem beyle konuşuyorsun...
Ve geçen gün istemeden de olsa duydum. Bitiyor artık. Bu ayın onunda bitecek kesinlikle diyordun.Ne bitecek olan?
O günden beri bu ayın onu gelince olacaklardan korktum. Sanada birşey diyemedim..."dedi yutkunarak ve kocasının tepkisinden korkarak.Yavuz,derince bir nefes alıp " yok bir sorun dedim ya karıcığım. Hem sen günlerdir kafanda nelerde kurmuşsun böyle? Niye bana anlatmadın da kafanda kurdun?"
" Hayır Yavuz'um var bir şeyler. Tanıyorum ben seni. Hemde belki şu yeryüzünde herkesten daha fazla tanıyorum seni.
Anlatmıyorsun günlerdir. Bekliyorum anlatsın derdini kederini diye.
Ama sen sus pus hiç bir şey yokmuş gibi davranıyorsun.
Güvenmiyor musun bana ? Halbuki ben sana koşulsuz güveniyorum.
Seninde öyle olduğunu sanıyordum?"dedi üzgünce.Yavuz,karısının üzüldüğünü anlayınca " gel bakalım ahu gözlü yarim. Ben sana nasıl güvenmem ?
Geç karşıma otur ve söz ver bana sakince beni dinleyeceksin..."dedi.Fatma, endişeyle kocasının karşına oturdu.
Yavuz , bir koluyla oğlunu tutuyordu bir eliyle de önündeki masaya vuruyordu. Parmak uçlarıyla tempolu tempolu vurarak ritim tutuyordu.
Derin derinde nefes alıp veriyordu.
Esmer teni hafiften kızarmaya başlamıştı.
Boğazında ki adem elması yutkundukça daha da belli oluyordu.
Dayanamayıp kucağında ki oğluyla birlikte ayağa kalktı tüm heybeti ve endamıyla.Fatma, anlamıştı çok kötü şeyler vardı. Yutkunarak derin bir nefes alıp
" Yavuz'um, sanırım duyuracaklarım hiç hayra alamet değil?
Senin halin tavrın onu söylüyor. Çünkü sen ne zaman üzülsen ve endişeye düşsen böyle oluyorsun..."dedi." Fatma'm, ah benim ahu gözlü yarim. Bir bilsen bu kocan uzun zamandır nelerle uğraşıyor. Öncesinden de bazı şeyler vardı ama herşey sen zehirlendikten sonra başladı. Ama kimseye anlatamadım. Bayağı bir süre sonra Furkan ve Erhan'a anlattım. Daha doğrusu anlatmaya mecbur kaldım.
Sakın aklına sana güvenmediğim için anlatmadığım gelmesin..."dedi ve duraksadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...