🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Ceren'in tutuklanmasının üzerinden tam üç ay geçmişti.
Michel, tutuklanmadığı için ve bu olayın bir anda kamoyunda duyulmaması için medyaya yansıtılmamıştı ama nasıl olduysa iki hafta önce birisi bu haberi bir şekilde medyaya yansıtmış...
Ve gündem olmuştu." Turhanların gelini tutuklanmıştır. Suçunun çok fazla olduğu iddialar arasında.....Kocası Furkan Turhan karısının nasıl birisi olduğunu bildiği için bir buçuk yıldır yurt dışında yaşıyormuş..."diye bir sürü haber yapılmıştı.
Yavuz , duyar duymaz bu haberlere yayın yasağı koydurmuştu ama duyan duymuştu.
Yalçın bey, Ceren yakalandığı günden beri iyice yıkılmış durumdaydı.
Zeynep hanımda çok kötü durumdaydı ama ailesinin ve kocasının daha fazla üzülmemesi için dayanıyordu.Dilber nine ve tüm aile üyeleride perişandı.
Ceren'in, Fatma'ya yaptıklarını ve bir yılı geçkin süredir takip edildiğini ve ittifak yaptığı kişileri öğrenen Turhanlar dehşete düşmüştü.Furkan, bu zor günde ailesinin yanında olmak istemişti.
Ama hem Yavuz hemde anne ve babası " gelme Furkan, buralarda seni yıpratırlar. Sorarlar daha kötü olursun. Biz geliriz yanına...Bizi merak etme..." demişlerdi.Yavuz ,kardeşine destek olmaları için anne ve babasını tüm ailesini İspanya'ya göndermişti.
" Aslan kardeşim benim, üzme kendini. Bak annem ve babam diğerleri senin yanına geliyorlar.Tam on beş gün seninle birlikte olacaklar. Malûm ben Michel kaçak olduğu için karımı ve çocuklarımı bırakıp gelemiyorum.
Çocuklarda daha küçükler yolda huzursuzluk çıkarırlar. Hem hava değişimi de olumsuz etkiler...Annemler gelinceye kadar bizde çiftliğe gideceğiz...Dört çocukla yalnız kalmasın Fatma, bende işe gidince. Hatice annem ve Nur yardım ederler..."demişti .Furkan,Nur'un adını duyunca elini kalbinin üzerine koyarak derin bir nefes almıştı.
" Çok mutlu oldum abim. Ama benim en çok sana ihtiyacım var..."demişti ağlayarak."Annem, babam ve diğerleri dönsün Fatma ve çocukların yanına, bir günlüğüne bende gelerim...Sen üzülme ve şimdilik buralara gelmeye kalkma. Herşey unutulunca gelirsin..."demişti.
" Gelecek olmana çok mutlu oldum abim...Haklısın yengem ve çocukları yalnız bırakma. Küçükler daha.Benimde içim rahat etmez.Ne kadar güvenlik tedbirleri alınsada, o Michel canisi dışarıda.
Ben,zaten sadece sizler için gelmek istemiştim. Yoksa ben Türkiye'ye dönmek istemiyorum abim.Kararım değişmedi..."Yavuz, sinirle " ne diyorsun sen Furkan ? Şu olay unutulsun döneceksin. Zaten tek celsede boşanıyorsunuz. Sorun ne ? Kimden kaçıyorsun ? Kimden kaçıyorsan ve kalbini yakan kimse kavuşmanda bir manide kalmayacak..."demişti.
Ama Furkan " yok abim öyle birisi yok...Yani ben istesemde imkansız zaten...Bende unuttum onu... "diyerek inkar etmişti.
Yanıyordu Nur için ama unutmuş rolü oynuyordu kendisine.Yavuz, şu zor zamanlarda iyice kardeşinin üzerine gitmemek için susmuştu sadece " ah ah bilmez miyim ben seni. Unutmuş halin buysa unutmamış halini düşünemiyorum..."demişti içinden.
******
Yavuz ve Fatma, tüm günün yoğunluğuyla yine zorlada olsa yedi aylık olan ve iyice hareketlenen, emeklemeye başlayan ve herşeyi anlamaya başlayan çocuklarını uyutup kendileride yataklarına yatmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...