🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
"Oysa ne çok ağladım ben sessiz sessiz kıyılarda köşelerde... Kimseler görmesin diyerekten. Annem üzülmesin diyerekten. Bir damla yaş dökmeden... Ağladım yıllarca, çoğunda içime akıttım..." dedi Fatma içinden.
Yavuz ısrarla" yüzüme bakar mısın Fatma?" diyordu.
Yavuz emindi artık" geçen gün duvar dibinde şahit olduğumda da Fatma'nın feryadından da anlamıştım zaten. Bu kız zor günler geçiriyor ve o konakta mutlu değil diye düşündüm. O konakta bir şeyler oluyor ama ne...?"Diyerek içi gitmişti Yavuz'un."Fatma lütfen yüzüme bakar mısın...?" diyerek elini çenesine uzanacakken; Fatma bir anda başını kaldırdı gözleri kıpkırmızıydı. Zorluyordu akıtmamak için.Yavuz farkındaydı Fatma'nın derin bir acılarının olduğunun...
Fatma'nın bakmasıyla; Sanki Yavuz'un içinde közler yanmıştı.
"Nasıl da o güzel yüzünü böyle beş parmak iziyle acıtmışlar.
Kıpkırmızı olmuş...Kim vurdu bu güzelliğe böyle? Bu tokatı kim attı bu masum kıza...?"
Diyerek söylendi içinden sinirle."Evet Fatma cevap bekliyorum ve bak farkındaysan annem ve babam hatta sizinkiler de buraya bakmaya başladılar... Sanki bir şeylerden şüphelenir gibi... Senin hal ve hareketlerinden.
Sen anlatmazsan gidip babana sormak zorunda kalacağım. Yüzünde ki tokatın izini..." dedi kendinden emin bir şekilde.Fatma zorla ağzını açarak sanki kalbine bıçaklar saplanarak;
" Yavuz Bey size güvenebileceğime inanıyorum ve bu güvenim sebebiyle buraya geldim ben... Hem de evlenme teklifinizi kabul ettim. Hem de size yıllardır içimde biriktirdiğim, artık beni daha da acıtan ve yaralayan, yüreğimi yakan, beni dertlere düşüren, derdimi sırrımı anlatmaya geldim... Bir de evliliğimizin temellerinin güven üzerine kurulması için... Yalansız dolansız olması için" deyince Yavuz şaşkınca Fatma'ya bakmıştı.
"Ne sırrı ki" diyerek.
"Fatma derin bir nefes alarak;
Elini yüzüne götürdü" şu anda önemli olan benim yüzümdeki izler değil Yavuz Bey..." diyerek çantasında ki kimliğini çıkardı elleri titreye titreye.Yavuz gözünü bile kırpmadan Fatma'ya ve ne yapmaya çalıştığına bakıyordu. Fatma kimliği masaya bırakarak;
"Yavuz Bey şimdi ailelerimizin fark etmemesi için büyük tepkiler göstermeden beni dinleyin lütfen.
Bu kimlikte yazan ana adı var ya Sultan yazan? Ben sizinle evlendiğim vakit, kimliğim değişeceği vakit bu kimlikte Sultan isminin yazmasını istiyorum... Soy ismim ile birlikte ana adımında değişmesini istiyorum...Yıllardır orada yazan ana adı Sultan beni yaralıyor. Resmi kurumlarda okulda söylerken sanki dilim yanıyordu, acıyordu. Tutulup lal oluyordu adeta. Konuşmak istemiyordum. Ana adımı söylemek istemiyordum..." dedi dayanamayarak gözünden akıttı inci taneleri gibi.
Annesi, babası ve diğerlerinin fark etmemesi için hafiften yan döndü.
"Ne demek oluyor bu Fatma? Elbette soy ismin Turhanlar olacak benimle evlendikten sonra. Ama anne adı nasıl... yani ne olacak? deyince;
Fatma, ağlaya ağlaya " benim annem Sultan değil Yavuz Bey. Benim annem o gördüğün babamın yanındaki bakıcım bilinen Hatice'dir..." dedi yutkunarak ve Yavuz'un gözlerine baktı ilk defa böyle, derinden tepkisini neler düşündüğünü görebilmek için. Korksa da içi titresede baktı sert bakışlı gözlerine. Yüreğini titreten gözlerine baktı.
Yavuz'da, Fatma'nın gözlerine bakıyordu sanki medet bekleyen bir kız gibi yalvarıyordu adeta...
"Çok şaşkınım Fatma. Bu ne demek oluyor...?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...