Yavuz ve Fatma'nın Vuslatı

3.9K 398 106
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...Yavuz'un Fatma'ya okuduğu şiir.

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Hayat; değişikti.... her haliyle acısıyla tatlısıyla ilerliyordu.
Kimi zaman şükür, kimi zaman da sabır düşüyordu gerçek müminlere... Fatma kalbi kuş gibi uçarak odalarının kapısına gelmişti kocası ile birlikte.
Çok utansa da, çok sıkılsa da, çok seviyordu kocasını. Onu mutlu etmek istiyordu her şekilde gerçek bir mümine hanım gibi.

Yavuz, Fatma'nın titrediğini tuttuğu ellerinden hissedebiliyordu. Fatma'nın göz bebekleri adeta engin denizleri andırıyordu, dalgalıydı, dolu doluydu...
Ama göz bebeklerinden Fatma'nın kendisini sevdiğini de anlayabiliyordu.

Gülümseyerek kapıyı açtı "Buyur Fatma Hatun..." diyerek.

Fatma, derince bir yutkunarak odaya girdi. Yavuz kapıyı örtüp Fatma'nın yüzlerini kocaman avuçlarının içine alarak;

" Korkma ceylan gözlüm. Ben seni üzecek incitecek hiçbir şey yapmam."

Fatma, Yavuz'un ellerinin üzerine küçücük ellerini titreye titreye koydu. Küçük ince dudaklarını aralayarak
" size çok güveniyorum Yavuz bey bundan hiç şüphem yok..."dedi.

Yavuz, kaşlarını çatarak" bugün geldim geleli bey diyorsun. Günlerdir telefonda da bey dedin. Kaç defa da söyledim bırak artık diye.
Alışkanlık olmuş galiba sende. Ben sana yurt dışına giderken dönünce bey yok alıştır dilini dememiş miydim?Resmiyeti bırak diye.
Artık neymiş benim adım söyle bakayım ahu gözlüm..." dedi çapkınca.

Fatma, derin bir nefes alarak iç çekti. Yavuz, Fatma'nın ince küçük dudaklarına bakarak" sen söylemezsen ben söyletirim adımı. İstersen uygulamalı göstereyim nasıl olacak..."dedi eğilerek.

Fatma, hemen geri çekildi.
Heyecanla" senin adın Yavuz" dedi.

Yavuz gülümseyerek" senin dilinden adımı duymak çok güzel...
Bir daha söyle benim adım neymiş?
Ve senin neyinim ben...?"

Fatma gülümseyerek" beni çok utandırıyorsun ama Yavuz.
Hoşuna mı gidiyor...?"

Yavuz "evet "der gibi başını salladı.

Fatma'nın içerisinde de Yavuz'un adını her anaşın da bir sıcaklık oluyordu. İçini Yavuz'un aşkı kaplıyordu tekrar tekrar.

Yavuz" hadi bakalım yatsı namazını kıl. Ondan sonra senden bir isteğim var... Gelinliğini giymeni istiyorum..." dedi.

Fatma seslice yutkunarak" gelinliğimi mi?" dedi.

" Ahu gözlüm normali evlendiğimiz gün yani vuslat gecemizde senin kaburgaların hasar görmemiş olsaydı o gelinliği benim çıkarmamdı. Ama senin kaburgalarının incinmesinden dolayı ne vuslat gecesi yaşayabildik. Nede gelinliğini çıkarabildim.Herşey olması gerektiği gibi olacak... Lütfen..." dedi.

" Elbette Yavuz.İstediğin buysa seve seve yerine getiririm..." dedi utanarak.

"Ben o zaman gelinliğimi alayım banyoda hem abdestimi alayım hem giyineyim..."

" İyi sen bilirsin burada da giyinebilirdin..." dedi çapkın bakışlarıyla.

Fatma, utangaç bir şekilde gülümseyerek" yok ben banyoda giyineyim..." dedi ve dolaptan gelinliğini ve iç çamaşırlarını alıp titreyen adımlarıyla banyoya doğru ilerledi.

Hemen bir duş almayı düşündü. Hızlıca banyoya girip duşunu alıp çıktı.
Saçlarını kurutup vücuduna güzel kokulu olan nilüfer esansından da sürüp banyoyu toparladı.
Sonra hızlıca gelinliğini giyinmeye başladı. Makyaj yapmamıştı sıfır makyajsız olarak sadece cildine bir nemlendirici sürmüştü.
Gelinliğinin eşarbını da yapıp uzun duvağını da tutturdu başına.
Eli ayağı titreye titreye tekrar odaya girdi.

Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin