Zaman Akıp Giderken

2.1K 310 118
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Yavuz ,ofisinin camından Şişli'de ki o muazzam kalabalığı izliyordu. Dalıp gitmişti yine.
Yan tarafındaki cam bölmeli ve şu anda boş olan kardeşi Furkan'ın odasına baktı gözleri dolu dolu.
Derince bir iç çekerek...

"Ah be Furkan benim aslan kardeşim. Hem kendini hemde bizleri yaktın altı  aydır...Sen gideli altı ay oldu ve hiç gelmedin. Tüm ısrarlarımıza rağmen.

Abim anla beni gitmem lazım dedin.Hatta o gurbet ellere diyarlara yerleşmek istediğini söyledin...
Sen aslında Nur'dan kaçıyorsun...Kaçamayacağını bile bile...Kendini Nur'a yakıştıramıyorsun. Ne olursa olsun ben boşanmış birisi olacağım diye düşünüyorsun...Ama yanlış düşünüyorsun...

Halin hâl olmadığı için gitmene izin verdim mecburen ama döneceksin tekrar buralara...Evimize buradaki boş odana...Odanı bile kimseye vermedim veremedim...Sen benim sağ kolumsun daima...Gözümü açıp dünyayla tanışmaya başladığımda kardeş ve arkadaş olarak sen vardın benim yanımda...Yerin daima başka benim için...

Zaman ; durmadan akan bir döngüdür...Geçip gidiyor öylede böylede...Geçerken hatıralarda bazen acılar bazende mutluluklar bırakıyor...Ama herşeye rağmen tüm acılara rağmen dimdik durarak hayatın için direnmek gerekiyor kardeşim...Ama az kaldı senide kendimi de kurtarıyorum..."dedi.

Furkan, altı ay önce Ali beye de dediği gibi hemen o sabah gitmişti...
Ailesinin tüm ısrarlarına rağmen gitmişti...
Giderken Ceren'i de götürmüştü yanında.

"Ailem daha fazla bu yılanla aynı ortamda kalmasın...Yengem de hamile .Allah muhafaza bu caniden herşey beklenir...Abim her ne kadar gözetim altında da tutsa..."demişti.

Ve Ceren'de artık iyi kadın aşık kadın rolü oynadığı için itiraz etmeden kabul etmişti.
Furkan , için Ceren gibi biriyle aynı evde ve yalnız kalmak çok zor oluyordu...Bu yüzden doğru dürüst eve uğramıyor oradaki ofisinde kalıyordu.
Ceren , Furkan'ı elde edemediği hergün dahada kinleniyordu...
Ama ara ara Turhanları da yoklamak için İstanbul'a geliyordu.

Yavuz,halen daha yurt dışında bile Ceren'i takip ettiriyordu her anlamda.
O yüzden "bırak gelsin Furkan, hiç bir şey anlamamalı...Bizi uyuttuğunu sansın...Sansın ki tüm kozlarını pislikliklerini ortaya döksün ittifak için de olduğu kişilerle..."diyordu.

Yavuz, Furkan ve Erhan'da farkındaydı Ceren bir imkan bulsa hepsini bir kaşık suda boğacaktı özellikle de Fatma'yı.
O yüzden tüm tedbirleri hat safhada tutuyordu...

Erhan, gerçekleri öğrendiğinden beri dahada dikkatliydi.
O şakacı genç gitmiş yerine bir anda büyüyen kocaman ciddi ve olgun birisi gelmişti.
Abilerini ayakta tutabilmek için canla başla mücadele ediyordu.
Hayat ve zalim,gaddar kişiler 24 yaşında bir anda onu da büyütmüştü...

Ama tüm bu yaşananlar Yavuz'un kendi sorunlarını da tekrar tetikliyordu...Biraz olsun düzelme aşamasındayken yine bunalımlar ve uykusuzluklar hat safhalara ulaşmıştı.
Karısı yanında olmasa dayanamaz oluyordu bazen...Karısının şefkati ve aşkıyla dayanıyordu ve tüm tedavilerine onun ve yavruları için devam ediyordu zorda olsa...

*******

Nur, okula hazırlanırken dolabının içindeki gizlediği küçük kutusu düştü.
İçinde de her okuduğunda gözyaşları döktüğü mektubu  vardı...Elleri titreye titreye aldı.
Bu mektubu gitmeden önce Furkan yazıp yengesine vermişti.

Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin