🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Yavuz ve Fatma'nın bebekleri için verdiği davet çok güzel geçiyordu ama Nur'un olmayışı da belli ediyordu kendini.
Fatma, çok üzgündü böyle bir günde biricik kız kardeşi yanında olamadığı için.
Neredeyse ağlayacaktı bu duruma ama kocası ve annesi sakinleştirmeye çalışmıştı.Yavuz, karısını odalarına çıkararak "can şenliğim...Yavrularımın güzel ve merhametli annesi yapma böyle...
Üzülüyorum seni böyle görünce. Anlıyorum seni bende üzgünüm tüm bu yaşananlardan ve Nur'un incinip, kırılıp gelmeyişinden ama şu anda sükunetle beklemeliyiz...Zaman herşeyin ilacı olacak...
Şu anda beş canlısın sen...Ve beşinizin de sağlığı benim için çok mühim..."dedi Yavuz...Fatma ,kocasının " beş canlısınız" deyişine gülümsemişti gözyaşları içinde.
"Hayırdır ahu gözlü yarim ? Şimdi de gülüyorsun gözyaşları içinde...Galiba senin hormonlar çoğul gebelik olduğu için dörde katladı? Malûm sen şu anda herşeyi çarpı dört olarak yaşıyorsun..."dedi karısını daha fazla güldüre bilmek için.
"Haklısın Yavuz'um galiba ben iyice dengemi şaşırdım...Malûm dördüz annesiyim...Yandın sen ben bu duygusallık ve sulu gözlülükle karnımdaki çocukları da böyle yapacağım sanırım.
Çocuklar hamilelik sürecinde annenin duygularından etkileniyorlarmış...""Senin gibi dürüst ve temiz, özü sözü bir... şu ahir zamanda halen daha değerlerine sım sıkı bağlı olsunlar ben razıyım senin gibi duygusal ve sulu gözlü olmalarına..."dedi Yavuz karısını öperek.
******
Fatma,anlıyordu kardeşini...Hatta aradı da dayanamayarak "gel bugün bizim yanımıza Nur lütfen..."diye.
Nur'da, çok ağlamıştı ablasının böyle bir günde yanında olamadığı için.
"Ablam duymuşsun tüm olanları. İnan bende senin kadar üzülüyorum ama anla beni lütfen.
Yarın benim dersim yok senin üniversitenin önüne geleyim ve birlikte baş başa yeğenlerim için bir kutlama yapalım.Doğanın için de tamda senin seveceğin tarzda nezih bir mekan var. Bende uzun zamandır gitmek istiyordum. Seni ve yeğenlerimi konuğum olarak görmek beni mutlu edecek...O kaynın İspanya'ya dönünce evine de gelirim ama o gitmeden gelemem kusuruma bakma lütfen...
Yaptıkları ve sözleri aklıma gelince daha tutamıyorum kendimi ve ağlıyorum.İnan ki karşımda onu tekrar görürsem kendimi dahada kötü hissederim...Ve bu güzel anlamlı gününüzü mahvederim.
Velime yemeğiniz zaten sorunlu geçti bırak bu bari sorunsuz geçsin. Ablam benim duam daima seninle ve yeğenlerimle...Burada bile şu anda oraya gelemedim diye Kur-an okuyup dua ettim sizin için...Hem Yalçın amcam ve Zeynep teyzemde şüphelenir durumdan.
İnan abimler zaten çok kızgınlar kaynına...Babam zor ikna etti bu konuya karışmamaları hususunda...En iysisi bu..."dedi.Sadece Fatma değil Furkan'da kahrediyordu kendini.
Yanında oturan yılan Ceren'in sanki iyi bir eş rolü yaparak sırnaşmaya çalışması da iyice huzursuz hissettiriyordu...Neredeyse kalkıp gidecekti ama abisi ve yengesi için sabrediyordu.
Fatma'nın kardeşinin olmayışına üzüldüğünü fark edebiliyordu.
"Birde ben çekip gidersem hem abim hemde yengem daha da çok üzülecekler..."diyordu içinden.Ali bey ve Hatice hanım, oğulları kızgın oldukları Furkan'ın perişan ve bitkin halini görünce onun için çok fazla üzülmüşlerdi.
Furkan, Ali beyin ve Hatice hanımın, oğullarının yüzlerine bakamıyordu utancından...
Karısı Ceren'den de resmen kaçmak için binbir yolu denediğini ve tiksindiğini gördükçe onun için dualar ettiler içlerinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
Genel KurguNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...