Furkan ve Nur'un Sözü

2.1K 293 46
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Nur, yemekler yenildikten sonra isteme faslına geçileceği için  heyecanla kahveleri yapıyordu.
Fatma'da, kız kardeşinin bu heyecanlı anlarında daima yanındaydı.
Kahveleri fincanlara boşaltırken kız kardeşi Nur'a baktı gülümseyerek
"  canım kardeşim benim, Furkan abimin kahvesine tuz ve baharat atmayacak mısın? "Dedi.

Nur, ışıl ışıl parıldayan gözleriyle gülümseyerek ablasına baktı ve
" ama ablam ben Furkan'a kıyamam ki. Hem çok çekti O .O yüzden artık daima güzellikler yaşasın istiyorum. O'nun ağzının tadını yerine gelsin istiyorum artık . O yüzden baharat ve tuz eklemeyeceğim..." dedi.

Fatma, kıkırdayarak " ya demek öyle küçük hanım? O zaman Yavuz beni istemeye geldiğinde niye kocamın fincanına o kadar baharat ve tuz eklemiştin? Üstelik suyuna bile tuz eklemiştin. Ben olmaz dediğim için de; Aman abla daha şimdiden kıyamıyorsun Yavuz'a demiştin. Nasılmış? Sen eklemeye bilirsin ama ben ekleyeceğim " diyerek tuzluğu eline almıştı.

Nur, yalvaran gözlerle ablasına bakarak " ben o zaman anlayamıyordum ablam. Seni şimdi daha iyi anlıyorum. Ben ettim sen etme. Furkan'ın yüzü daima gülerek olsun evliliğimizin her aşaması. İnsan sevdiğine kıyamıyormuş be ablam..." dedi.

Fatma, kız kardeşine sarılarak " şaka yaptım canım benim. Elbette atma. Ne gerek var ki ağzının tadını bozmaya. Bende o gün sonrasında Yavuz'a güzel bir kahve yapmıştım telafi için. İlk defa o gün o kahve bahanesiyle uzun uzun konuşmuştuk... Ve kahve kokusu gibi bir evliliğimiz olsun Yavuz bey demiştim " dedi gözleri dolu dolu geçmişe dalarak. 

Nur, gözleri dolu dolu olan ablasını görünce dayanamayıp ağladı.
Mutfağa giren gelinleri Hale, Lale ve Jale ağlayan görümcelerine bakarak iç çektiler.
Onlarda ağlamıştı dayanamayıp.

" Hayırdır güzel görümcelerim niye ağlıyorsunuz...?" dedi Hale.

Jale, gözlerini silerek " aa oldu mu şimdi bu kızlar? Görende ayrı diyarlara düşeceksiniz sanır..." dedi.

Lale , kız kardeşini onaylayarak " evet Fatma ve Nur siz sürekli yan yana olacaksınız. Aynı bizim gibi hem kardeş hemde elti olacaksınız..." dedi.

Fatma ve Nur gözyaşlarını silerek  karnı burnunda olan yengesi Lale'nin karnını okşayarak " öyle ama insan yinede duygulanıyor Lale. Hem anneme ve babama baksana nasıl da duygusallar..." dediler.

Üç tane tepsiye kahveleri, lokum ve çikolataları hazırladılar. Birisini Nur aldı. Diğer ikisini Fatma ve Jale aldı.

" Nur, sen erkeklere dağıt. Çünkü Furkan abiye sen ikram etmelisin kahvesini..."

" Tamam abla. Ama ben çok heyecanlıyım. İnşallah kazasız bir şekilde dağıta bilirim..."

" Sakin ol canım kardeşim. Rahat ol ve an'a odaklan. Hem içeridekiler yabancı mı?  Hepsi yıllardır tanıdığın kişiler. Ve herkes çok mutlu görmüyor musun?
Hadi Besmeleni çekip sağ ayağınla gir salona yoksa kahveler buz gibi olacak...

Nur, Beslemesini çekerek heyecanla içeriye girdi.
Kafasını kaldırmadan kahveleri dağıttı. En son Furkan'ın önüne gelince elleri titremeye, yüzü kızarmaya başladı. Çok yakınlardı.
Furkan, burnuna gelen kahve kokusundan çok Nur'un o güzel kokusunu hissediyordu.
Nur'un ellerinin çok fazla titremeye başladığını fark edince daha fazla utanmaması için hemen kahvesini aldı.
" Eline sağlık..." dedi.

Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin