🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Misafirler gelmişti artık...
Yavuz, Fatma'nın en çok merak ettiği arkadaşlarını tanıttı.
Bunların bazısı zaten Müslüman olan bazısı da İtalya'da mahpusta hidayete eren dostlarıydı..."Fatma, bu arkadaşım Muhammed İtalya'lı olur kendisi ...
Bu arkadaşım Omar Mısırlı 'dır...
Bu arkadaşım Bişr Endonezya'lı dır...
Bu arkadaşım Amir Pakistan'lı dır...
Bu arkadaşım Cabir İtalya'n dır...
Bu arkadaşım Yasir aslen Gana'lı lar ama Fransa'da doğmuş...
Bu arkadaşım Mintez Sudan'lı...
Bu arkadaşım Mehran Faslı...
Buda arkadaşım Adam'dır İngiliz 'dir. Bu arkadaşım Mikail Avusturalya'lıdır..."Dedi.Fatma, elinde olmadan üzülmüştü hepsinin gözlerinde aynı acı ve bakışlar vardı. Kocasıyla aynı kaderi yaşamış olan bu adamların
gözlerinde de."Neler yaşadılar kim bilir? Belki en zor anlarda birbirlerine destek oldukları için böyle birbirlerine bağlılar. Farklı farklı ülkelerden hepsi ama ortak acıları aynı...Acının rengi, dili,dini,ırkı yoktur...Acı her yerde acıdır. Ve can yakar..."dedi içinden iç çekerek
Yavuz, yutkunarak "Bunlar İtalya 'da ki mahpus yıllarında ki dostlarım. Gelemeyenlerde oldu ama hepsi en güzel dualarını etti bizim için..."Dedi.
Hepsi tebrik etmişlerdi Türkçe konuşarak...Fatma, şaşırmıştı hepsinin böyle Türkçe konuşa bilmesine..."Yabancı oldukları aksanlarından belli olsada yinede güzel konuşuyorlar "dedi içinden.
Sonra da Yavuz, Fatma'ya iş yaptığı İspanyol,İngiliz,Amerikalı, Hollanda'lı, Almanya'lı, İsviçre'li, Malta'lı, Japonya'lı,İran'lı,Irak'lı, Kırgızistan'lı Azerbaycan ve Özbekistan'lı dostlarını tanıttı.
İçlerin de bayan olanlarda vardı...
Hepsiyle genel olarak ingilizce konuşarak anlaşmışlardı.Yavuz,önceden karısına " zorlanırsan yardım ederim ahu gözlüm rahat ol..."demişti ama Fatma, gayet güzel kendini ifade edebilmiş ve konuşulanları zorlanmadan anlamıştı.
Yavuz, karısını hayranlıkla izledi konuşurken.
Yavuz, daha sonra Akademisyen arkadaşlarının,iş dünyasındaki arkadaşlarının,çalışanlarının ve ailelerinin dahil olduğu masaları Fatma'yla tek tek dolaştı.
Fatma, hepsiyle tanışıp kısada olsa sohbet etmişti. Yavuz,karısının her ortama ayak uyduruyor oluşuna bir kez daha şahit ve hayran olmuştu...
"Asla karakterinden ve inancından taviz vermeden nerede nasıl davranacağını gayet güzel biliyor..."demişti içinden mutlu bir şekilde.Fatma'yı, daha sonra ünüversitede ki siber ordusu olan öğrencileriyle tanıştırdı. Ve şu anda mezun olmuş ve görev yapan hatta evlenip ailesini kuran önceki öğrencileriylede tanıştırdı onlarlada kısa da olsa sohbet ettiler.
Bahçenin en güzel köşesine oturttuğu liseli olan fakir öğrencileriylede tanıştırdı karısını Yavuz.
Fatma, hepsiyle tek tek konuşup isimlerini öğrendi.Hepsi Yavuz'u ne kadar çok sevdiğini anlatıyorlardı...
Hepsi birlikte para toplayarak düğün hediyesi olarak Osmanlı desenli bir vazo,sürahi ve bardak takımı almışlardı...
Fatma'ya verdiler.Fatma, güzel yüreğiyle "niye zahmet ettiniz çocuklar? Sizlerin bugün buraya gelipte bizlere hayır duada bulunmanız her şeyden daha kıymetliydi. Ama çok teşekkür ederim hepinize Allah razı olsun güzel yüreklerinize sağlık...Bunu odamızın en güzel köşesine koyacağım şüpheniz olmasın...En güzel düğün hediyemiz bu oldu değil mi Yavuz...?"dedi samimi bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...