🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Yatsı namazını kılan Yavuz ve Fatma yataklarına uzandılar.
İkiside çok yorgundu .
Diğerleri halen daha oturuyorlardı."Siz gidin biraz dinlenin..."demişti doktor Engin bey. Fatma daha fazla zorlanmasın diye.
Yavuz, karısını kucağına alıp ve sım sıkı sarılarak " bu günümüze hamd olsun gülüm. Halen daha senin o halde acı içinde çektiklerin gözümün önünde. Ve asla da unutamayacağım..."dedi derin bir nefes alarak.
Fatma, aradığı fırsatı bulduğu için gülümseyerek kocasına bakıp
" çok mu üzüldün Yavuz'um?"Dedi."Üzülmekte laf mı ahu gözlü yarim? Canımdan can gitti..."
"Biliyorum Yavuz'um biliyorum .Seni en iyi ben anlarım..."dedi ve evlendikleri günden beri istediği şeyi bugün elde etmek istiyordu.
Kocasının her defasında kabul etmediği şeyi bu sefer kabul etmesini istiyordu canı gönülden."Seni anlıyorum kocam çünkü bende senin acı çekmene, üzülmene, daralıp, boğulmana,yatağında rahat bir şekilde uyuyamamana... dayanamıyorum..."dedi gözleri dolu dolu.
Yavuz ,karısının dolu dolu olan gözlerinden öperek "farkındayım ahu gözlü yarim. Ve elinden geleni ardına koymadan yaptığını da biliyorum.
Saf ve karşılıksız senin bana olan aşkın tıpkı benim sana olan aşkım gibi..."dedi.Fatma, kocasının avuç içlerini öperek
"elimden geleni yapamıyorum Yavuz'um. Çünkü sen bana izin vermiyorsun. Her defasında geri çevirdin beni...Ben sadece kendi mücadelemle birşeyler yapıyorum..."dedi üzgünce.Yavuz, karısının ne demek istediğini anlamıştı.
"Ama Fatma'm ben sana sebeplerimi anlattım. Gittim daha önce annemin ısrarı üzerine ama nafile hiç bir faydası olmadı. Hem ben o anları anlattıkça daha fazla huzursuz oldum.
Hemde bir umuda kapılan annem benim için faydası olmadığını görünce daha da kötü oldu...
Korkuyorum yine hem annemi hem seni hüsrana uğratmaktan..."dedi üzgünce."Yavuz'um, ne demek hüsrana uğratmak? Ben seninle yaşadığım hiç bir şeyden hüsrana uğramadım. Hemde daha doğru dürüst seni tanımazken evlendiğim halde.
Ve üstelik şimdi seni çok iyi tanıyorum ve anlıyorum. O yüzden rahat ol. Bak lütfen kabul et şu psikoloğa ve diğer doktorlara gitme işini..."dedi iç çekerek."Fatma'm, güzel kadınım benim. Kendisi küçük yüreği kocaman kadınım. Anla beni lütfen yapamam ben..."
" Yapamazsın öylemi Yavuz'um?
Bak şu odanın içine onca ilaç ve solunum cihazı koymuşsun.
Daha bir kaç saat önce nefes almakta zorlandığım için o solunum cihazının maskesini kendin benim ağzıma taktın ve ben rahat bir şekilde nefes alıncaya kadar yanımda ellerimi turarak üzgünce bekledin.
Tamam o zaman bende o cihazı ve ilaçları kullanmayacağım.
Bakalım sen beni o halde görünce dayanabilecek misin ?" Dedi ağlayarak.Yavuz,ağlayan karısına bakarak "ciddi misin sen? Kabul etmiyorum öyle bir şeyi asla ve asla duydun mu...? O ilâçlar ve cihaz kullanılacak... " Diye soğuk ve ciddi sesiyle sinirle konuştu.
"Niye ? Söyle niye Yavuz'um?"
"Çünkü seni öyle nefes alamaz şekilde çırpınırken ve acı çekerken görmeye dayanamam ben ahu gözlüm ?"
Fatma, sinirinden hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Bende seni acı çekerken ve yaralı bir aslan gibi kıvranırken görmeye dayanamıyorum duydun mu beni ?" Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...