Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI

Kahve Kokusu Evlilik

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Yavuz telefonu uzatan Fatma'ya iç çekerek baktı. Fatma perişan haldeydi. Yavuz tekrar derince bir iç çekerek. O kara gözlerini ateş gibi bakan ve adeta ateş saçan gözlerini; Karısı olan Fatma'nın zifiri kara harelerine dikti.
Derin derin hiç gözlerini hiç çekmeden baktı.
" Artık nikahlı karım... Bu güzel kız, bu ahu gözlü ceylan" dedi içinden.

Fatma Yavuz'un bakışlarından çekinmişti biraz ama kendine hakim olamayarak az da olsa o da baktı onun gözlerine.

" Ne kadar çok anlam barındırıyor gözlerinde.
Ne çok şey ifade ediyor bu gözleri böyle bakarak acaba?
Benim için ne düşünüyor?
Beni nasıl görüyor bu gözler ?"
Dedi Fatma içinden.

Yavuz "Fatma korkuyorsun, niye? Anlıyorum çok zor şeyler yaşamışsın ama sadece sana şunu söyleyeyim.
Bazen hayallerimiz çok büyüktür.
Çok ulaşılmaz ve yahut başarılamaz gelir gözümüze.

Ama hayallerimize giden yollarda attığımız her bir küçük adımla; Başardığımız küçücük işler bile
bizi o büyük hayallere ulaştırır ve biz çoğunda farkına bile varamayız. Hatta gözümüze bir hiç olarak gelir onlar.
Bak senin de hayalin anneni, babanı, aileni kurtarmakmış.
Çok zor şeyler yaşamışsınız. Öğrendiğimden beri içim içimi yiyor.

Yazık annenin yüzüne bakınca vicdanım sızlıyor. Kimsenin yanında öz evladına evladım diyemiyor. Kocasına kocam diyemiyor...
Gizli saklı yaşıyor herşeyini.
Baban da çok zor günler geçirmiş. Adamın gözlerinden belli annene olan büyük aşkı. Zor sahip çıkıyor gözlerine.

Ben olayı bildiğim için dikkatli baktım. Annen de öyle bakıyor babana.Bak sen ilk adımı hayal ettiğin üniversiteyi annen için kazanıp okumaya başlayarak gerçekleştirmişsin.

Sonra anneni halk eğitimde gönüllü eğitmen olarak başlatmışsın. Hem de en çok sevdiği ve uzman olduğu alanda. Kendini değerli hissettirip topluma kazandırmışsın. Belli ki düşünceli, merhametli bir evlat olarak küçüklüğünden beri de çok şey yapmışsın. Anlatmana gerek yok tahmin etmek zor değil.

Sen onları küçük görüyorsun ama çok büyük şeyler onlar.
Yıllardır bilgiler,deliller toplamışsın. Aslında sen çocukluğundan beri küçük küçük adımlarını atmışsın büyük hayaline doğru.Ve başarmışsın da, farkında değilsin ama...

Şimdi senin tamda en büyük hayalini gerçekleştirme vaktin geldi.O konağı terk ettirmek için aileni ikna edip bu aparta bile yerleşmeniz senin büyük hayallerine az kaldığının, adım adım yaklaştığının habercisi.
Görmüyor musun?
Güven kendine. Sen güçlüsün,çok güçlü bir kızsın. Bu yolda yalnız değilsin ben de varım artık... Hem bir insan olarak,hemde artık bu ailenin bir ferdi olarak.Senin de
kocan olarak.
Gereken neyse ben de yapacağım..." dedi.
Fatma'yı rahatlatmak için.

Aslında Yavuz çoktan planlarını devreye sokmuştu ama Fatma'yı şu esnada daha fazla heyecanlandırıp, düşüncelere boğmamak için susuyordu...
Sonra da Fatma'nın elinden telefonu aldı mesajları okumak için.

Fatma, Yavuz'un konuşması ile rahatladığını hissetmişti..."Allah'ım bir insan iki kelimesi ile insanı rahatlatabilir mi? Nasıl birisi bu adam?Dışı buz gibi ve çok ciddi gözüküyor. Hatta bana nasihat ederken bile resmen otoriter bir üslup kullandı...

Ama içi bambaşka belli ki.
Konuşurken bile ciddi, soğuk ve otoriter bir yapısı var daima ama buna rağmen beni rahatlatıp, sükunete, huzura ulaştırıyor.
Ne kadar korksam da, korkumun yanında güvenim daha ağır basıyor" dedi mesajları okuyan Yavuz'a bakarak.