Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI

Sen Benim Mektubumsun

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Fatma, normal odaya alınmıştı...Annesi ve babası sanki Fatma'nın ilk dünyaya gözlerini açtığındaki gibi mutlulardı.
Yanından da hiç ayrılmadan ilgileniyorlardı kızıyla.

Hele Yavuz, sanki üzerinden koca dağların kalktığını hissediyordu.
İlk iş olarak kardeşi Erhan'ı fakir ailelere erzak dağıtması için
aramak oldu...

Yavuz'un bu en büyük mutluluğunun yanında yapması gerekenler vardı.
Hemde hemen onun için komiser Hakan'ı ve savcı Kerem beyi aramak oldu.Onlardan hastaneye gelmelerini rica etti.

Onlarda "zaten size geçmiş olsun demek için hastaneye gelecektik.Çok üzüldük olanlara Yavuz...Bu nasıl oldu ? İmkansızdı neredeyse. O kadar güvenlik önlemi aldık üstelik. İnan akşamdan beri bizde bunun üzerine kafa patlatıyoruz..."Dediler.

Yalçın Bey ve karısı, Furkan ve Nur; Fatma, uyandıktan sonra onunla biraz vakit geçirdiler...Ve sonra büyük bir mutlulukla eve gittiler.

*******

Hastaneye gelen komiser ve savcı bahçede ki kafeteryada ilk önce Yavuz'la konuştular.

Yavuz " Komiser Hakan ve savcı Kerem, sizler benim herşeyden önce dostlarımsınız...Neler yaşadığımı sizlerde biliyorsunuz...Düşmanlarım çok ve benim gibilerin düşmanıda çok olur... İçten ve dıştan...

Öncekiler... vardı zaten...Şimdi birde ülkemizin güvenliği ve geleceği için yaptığımız ve geliştirdiğimiz çeşitli faaliyetlerle iyice bize karşı bilelendiler.

Biliyorsunuz ki bu projeler daha gelişme aşamasındayken bile nasıl olduysa öğrenmişler ve bize çeşitli şekillerde saldırmışlardı.
Yıldırmak vazgeçirmek için. Hatta daha yeni beş ay öncesi bilgisayar mühendisi arkadaşımız Alp'i evinde feci şekilde öldürdüler ve şehit ettiler...Ama bizler yılmadık.Devletimiz güçlü Hamd olsun...

Alp ilk değildi ve sonda olmayacak...Bunu sizlerde bizlerde biliyoruz...Ülkemiz için her alanda canla başla mücadele edenlerin üzerinde kem gözler var daima.Ama bizler bu ihtimallerin hepsini bilerek ve farkında olarak bu yola baş koyduk...Ben yapmasam, sen yapmasan, o yapmasa ne olur ülkemizin ve milletimizin hali...?"Dedi
sesi titreyerek ve ağlayarak.

Komiser ve savcıda aynı şekilde olmuşlardı...
Kendileri de dahil olmak üzere her alanda gerçek vatan sevdalılarının canı tehlikedeydi...Düşmanlar tarafından.

"Ama artık kalleşlikleri dahada arttı. Ailelerimize kadar ulaşıyor yaptıkları zulümler...
Sadece bizimle uğraşsalar neyse de ailelerimiz bizlerin kırmızı çizgisi.
Kalleşler bir Astsubayın karısını ve oğlunu bile şehit ettiler...Bombayla araç içinde patlattılar.
Hemde karargahın yanında...

Bir tane komiseri hamile eşinin yanında gözlerinin önünde şehit ettiler...
Öğretmenlerimiz var şehit olan.
Doktorlarımız, sağlıkçılarımız, kaymakamlarımız, askerlerimiz, polislerimiz, işçilerimiz,mühendislerimiz, korucularımız...var şehit olan.

Neredeyse her meslek dalından şehitlerimiz var bu uğurda. Masum siviller bile şehit edildi bu uğurda...
Ama bizde güçlüyüz, onlar başardıklarını sandıkları her zaman biz onları dahada hüsrana uğrattık.
Devletimiz ve milletimiz güçlü bizim..."dedi gururla sert ve soğuk tok sesiyle.