Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI

Sırlar Ortaya Çıkıyor

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

" Bazı gerçekleri anlatmak bile insanın canını yakıyor. Boğazını sıkıyor haklı olsan bile, doğuruyu anlatsan bile... İnsanları ve suçları işleyenin yerine utanıyorsun ,anlatamıyorsun, zorlanıyorsun... Ama o suçları ve günahları işleyenler hiç utanmaz, hiç sıkılmaz hiç çekinmezler.

Allah'tan korkuları kullardan utanmaları yoktur... Daima arkalarını biri temizlemek zorundadır... Onların diyetlerini birileri ödemek zorundadır...
Öyle sanarlar... Ama buna ne Rabbim razı gelir ne de insan razı gelir. Artık bir yerde dur demek gerekir. Zor da olsa, acı da olsa...
Yoksa insan her şeyini kaybetmenin eşiğine gelir... "Dedi Fatma çaresizce gözlerini önce Yavuz'a dikti.
Ondan güç alır gibi...

Yavuz 'da gözlerini kapatıp açtı sanki Fatma'yı anlamış gibi. Fatma sonra da kardeşlerine dönerek derin bir nefes alarak yüreğini yakan cümleleri sıraladı... Yüreğinin yanmasının sebebi kardeşlerinin biraz sonra yıkılacak olmasıydı.
Yoksa asla Akçalar'a değildi bu
yüreğinin yanması...
Şu günahsızlaraydı...

"Elbette sizler benim abimsiniz, kız kardeşimsiniz... Onun annem olmaması sizin kardeşim olmadığınız  anlamına gelmiyor.
Bunu hiçbir şeyde değiştiremez benim için... Tabii ki siz değiştirmek istemezseniz bunu.
Benim annem Hatice annedir" deyince;

" Ciddi misin Fatma ?
Bu şaka mı yoksa..." dediler.

" Şaka değil gerçek ve ben bundan çok mutluyum..." deyince;

" Fatma yapma böyle şakalar. Onu biz de annemiz gibi seviyoruz. Hatta annemiz demeye dilimizin varmadığı mahluktan daha fazla, kat ve kat fazla seviyoruz.  Unutmadık bizleri o büyüttü . O yetiştirdi hakkı ödenmez. Çok değerli bizim için.
Bir öz anne o bizim için. Ama bu anlattıkların da ne oluyor?"dediler dehşete düşmüşlerdi. Sinirden ne yapacaklarını bilemez olmuşlardı.

Fatma onların haline gözyaşlarıyla bakıp " şaka yapmıyorum. O benim gerçek annem, çok uzun bir mevzudur bu. Zamanla daha iyi anlayacaksınız" diyerek yutkundu. Nefesinin yetersiz kaldığını hissediyordu adeta.

"İyi de o zaman sen bizim kardeşimizsen. Hatice anne babamızın karısı mı oluyor?
Bu basıl olur? Yıllardır aynı evde hiç fark etmedik..." dediler şaşkınca.

Fatma" evet annem, babamın karısı. Hatta tek karısı bildiği gördüğü kadındır. Kuma değildir, asla aklınıza öyle bir şey gelmesin. Anlatacağım........." diyerekten tüm olanları anlattı.

Abileri ve Nur gözyaşlarıyla dinledi. "Bu nasıl olur Akçalar bunu da mı yapmış? Yazık o kadına neler yaşamış. Ona rağmen bize kucak açmış büyütmüş.Ona bunları yaşatan Akçaların ve Sultan'ın yaptıklarını bize yüklememiş..." dediler.

" Biz Akçaların konağına gidiyoruz. Hesap sorma vakti .Yıllardır bize yapılanların hesabını sorma vakti..." diye ayağa kalkınca dördü birlikte;

Fatma titreyerek oturduğu
yerden kalktı .

Yavuz " gençler sakin olun nereye gidiyorsunuz? Yaptığınız yanlış... Elbette haklısınız hemde yüzde yüz haklısınız. Ama fevri davranmanız çok yanlış olur. Haklıyken haksız konuma düşersiniz. Sakin olun ve önce ne istediğinize, nasıl bir yol izlemeniz gerektiğine karar verin.

Ne istediğini bilen insan her zaman başarılı olan insandır... Şu anda siz ne istediğinizi bilmiyorsunuz sadece hesap sormak istiyorsunuz .
Enini sonunu düşünmeden plansız..." diyerek dördünü de zorla oturttu.