Ada'nın Duyguları

1.8K 303 79
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Yavuz, çiftlikten döndükten sonra üç gün boyunca Erhan ve Ada'yı göz hapsine almıştı.

Önceden birbirlerine böyle bakışmalarını, birbirine düşkün iki kuzen bakışı sanırken şimdi aşık sevdalı iki yüreğin bakışması olduğuna emindi artık.
Çünkü aşkı kendiside yaşamış ve tatmıştı.

Hemde imkansız ve birbirinin zıttı iki kişiyken, Fatma, nazenin biriyken ,Yavuz, soğuk ciddi ve sert biriyken Aşk-ı muhalden, Aşk-ı nara ulaşmışlardı.
Ve bu iki gencin bakışlarının anlamını çok iyi biliyordu.

Yavuz, kahvaltı sonrası çalışma odasında dosyalarını ve laptobunu çantasına yeleştiriyordu. Karısını yanına çağırdı.

" Hayırdır Yavuz'um? Bir şeyini mi bulamadın...? Yoksa yine çocuklar mı aldı? Akşam yine burada yanında oyun oynuyorlardı...
Senin yanında burada oynamak istiyorlar, sende kıyamıyorsun yavrularına, sonra da ortalığı birbirine katıyorlar..."

Yavuz, karısının panik hallerine gülümseyerek " bana diyene bak. Sanki sen çok kıyabiliyorsun yavrularımıza da...İkimizde onlara kıyamıyoruz. Bunu kabul edelim karıcığım.
Ama bu sefer miniklerimizin yaramazlıkları yüzden çağırmadım. Bu sefer ki konumuz Ada ve Erhan..."

"Ada ve Erhan, ne oldu ki onlara?"

" Fatma'm, ben emin oldum ki Erhan ve Ada birbirlerine aşıklar.
Ve bunlar hiç bir şekilde birbirlerine adım atamıyorlar. Bunları kavuşturmak sana ve bana düşüyor. Ben Erhan'la konuşacağım sende Ada'yla konuş ve bir an önce bu işi halledelim. Sonuçta birbirlerini yıllardır tanıyorlar. Aynı evin içinde büyüdüler.
Şayet onlarda isterse hemen evlendirelim. Hem onlar kavuşsun artık. Hemde uzun zamandır üzgün olan aileme sevinç getirir..."

" Yavuz'um, haklısın ama ben nasıl konuşayım Ada'yla? İnan yapamam. Bence sen Azra'yla konuş. O'da Ada'yla konuşur...Bende çok istiyorum ikisinin evlenmesini ama dediğim gibi ben beceremem bu konuşmayı..."dedi panikle.

Yavuz, karısının gözlerine bakarak ellerini tuttu " sen yaparsın ahu gözlüm. Ben bu yola önce Rabbim'e sonra sana güvenerek çıktım.
Beni yalnız bırakmayacağını umuyorum.
Sen psikoloji öğrencisisin.Ve bu alanda çok başarılısın.
Birde okulunu bitirsen daha da donanımlı olacaksın.

Benim moralim bozuk olunca bazen öyle bir konuşuyorsun ki, hafifleyip huzur buluyorum.
Sen benim gibi bir sürü psikoljik sıkıntısı olan birisine bile ışık oldun. Bugün bu kadar rahat ve huzurlaysam senin vesilenle oldu.
Ada'yla konuşmaya en uygun kişide sensin benim nazarımda..."dedi.

"Deneyeceğim Yavuz'um. Ama beceremezsem bana gönül koyma ne olur...Yani hemen bugün mü konuşacağım?"

" Becerirsin sen karıcığım. Evet hemen bugün konuş. Bende hemen şirkete gidip Erhan'la konuşacağım..."

" Tamam Yavuz'um. Ben seni işe uğurlayayım..."diyerek dış kapıya çıktılar.

" Dur güzelim önce şu çocuklarımı bir öpeyim...Yalçın, Ali, Hatice, Zeynep neredesiniz? Hadi babayı işe gönderin bakalım..."

Fatma, dudaklarını büzerek gülümsedi " eyvah eyvah şimdi yine başlayacaklar ağlamaya. Bu aralar sen işe gidince peşinden nasılda ağlıyorlar ? Kaç kişi ancak başara biliyoruz susturmayı..."dedi gülerek.

Yavuz'da, gülerek " kusura bakma karıcığım. Bende ağlamalarına üzülüyorum ama onları görmeden de gidemiyorum...Neredeler şimdi?"dedi.

Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin