Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI

Sinirli Furkan

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...Tamda Furkan'ın duygularını anlatıyor.

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Dilber nine torunu Furkan'ın gelişine sevinirken bir yandan da dayanamayarak "bu eyi ve mutlu habarı Hatice ve Ali'ye verdiniz mi ...?"dedi.

Fatma,yutkunarak kocasına baktı.
"Yok ninem daha haber vermedik..."dedi Yavuz.

Zeynep hanım " o zaman Hatice'ye ben haber vereceğim. Dünürüm sevinçten havalara uçacak. Ah ah birde dört tane olacağını duyunca dahada mutlu olacak. Hepimize yetecek kadar torun vermiş Rabbim. Bir tane olsaydı yazık çocuk harap olurdu bunca kişinin arasında kalmaktan...Ay dördü de çok tatlı olacaklar minik minik..."diyerek eve girdi telefonunu almak için.

Yavuz ve Fatma, gülerek giden annelerine bakıyorlardı.

Zeynep hanım hemen Hatice hanımı aradı ve müjdeli haberi verdi.
Hatice hanım dört tane olacağını duyunca şaşırmıştı ama çokta mutlu olmuştu.

******
Ve nihayet aylardır özlemle beklenen Furkan gelmişti evine.

Annesi, babası ve diğerleri gözyaşlarıyla hasret gidermişti oğullarıyla.
Tüm aile mutluydu geldiği için.

Ceren, âdeta kocasını çok seven ve aşık bir kadın gibi davranmaya çalışıyordu.

Bu durum en başta Furkan olmak üzere tüm aileyi şaşkına uğratmıştı.
Hele Yavuz tüm yılanlıklarını ve sinsiliklerini bildiği için sinir krizleri geçiriyordu.

"Yarın sabah ilk iş olarak Furkan'la konuşmak. Yoksa olmayacak. Gerçekleri bilmesi lazım..."dedi içinden.

Gece geç saatlerde herkes odasına çekildi.
Furkan, yine bahçede sabahlamak niyetindeydi.
Evdekiler bir şeylerin ters gittiğinin farkındalardı ama ellerinden de bir şey gelmiyordu Furkan için.

Ceren, camdan lanetler okuyarak odaya gelmeyen Furkan'ı izliyordu. Sinirden kudurmuştu adeta.

******

Fatma, yatsı namazını kılıp yatağa uzandı. Daha namaz kılan kocasını izledi hayran hayran.

Eliyle karnını okşayarak "bakın kuzularım babanız nasıl bir adam. Her konuda bambaşka. Namaz kılarken nasıl da tam bir teslimiyetle kılıyor.
İşte böyle bir adamın yavruları olacaksınız. Ve çok kısmetlisiniz böyle bir babaya sahip olduğunuz için.
Tabiki bende çok kısmetliyim böyle bir kocam olduğu için..."dedi sesizce.

Sonra kendine güldü "ah ah şimdiden yavrularımla konuşmaya başladım gizli gizli. Annelerinin yoldaşı ve sırdaşı oldular şimdiden..."dedi gülerek.

Namazını kılan Yavuz eşofmanlarını giyerek gelip yatağa uzandı.

Fatma, derin bir nefes alıp hemen söze girdi.
"Yavuz'um bu sefer sözümü kesmeden beni dinle lütfen..."

Yavuz, anlamıştı karısının yine Rukiye hakında konuşacağını.
" Bahçede mesajları görünce bir tuhaf olmuştu zaten..."dedi içinden.

"Yavuz , o kız Rukiye bana hiç güvenilir hissettirmiyor. Daha önce de söylediğim gibi dikkatli ol. Daha 17 yaşında bir genç kız gibi davranmıyor o kız. Sanki kocaman bir kız gibi hem vücut olarak hem de davranış olarak .
Tamam sen onun hocası olabilirsin ama ne gerek var gece gündüz fark etmeksizin devamlı olarak mesaj atıp ,aramalara...?
Onun kadar arayan öğrencin de yoktur sanırım... ?"