Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI

Bir Tatil Günü /Final -1

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyada ki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Bugün yine erkenden kalkmıştım.
Pazar günü olmasına ve yorgun olmama rağmen...
Dün akşam Zeynep annemi, Yalçın babamı, Halim hoca ve karısı Meryem teyzeyi, annemi ve babamı, Suna yenge, Gülay hala, Dilber nineyi toplu olarak kutsal topraklara umreye uğurlamıştık.
O yüzden gece geç saatte yatabildik.

Her zaman olduğu gibi canım kocam Yavuz'um da benimle birkikte kalkmıştı.
Tabi ki benim artık altı buçuk yaşında olan kuzularımda kalkmıştı bizim seslerimizi duyar duymaz.
Hep böyleydiler...
Ama artık yavaş yavaş bir şeylerin idrakine varmaları gerekiyordu.

Zaten dördünü de hem sübyan kursu hemde anaokulu tarzı bir eğitim yuvasına verdiğimiz için Kuranı Kerimi ve bazı sureleri öğrenmişlerdi.

Yavaş yavaşta namaza alıştırıyorduk cemaat olarak. Yavuz'um da imamız oluyordu her zaman.
Küçük oldukları için yarı oyun yarı namaz olarak kılsalarda böyle böyle alışacaklardı.

Şimdi banyoda Yavuz ve ben yavrularımıza abdest aldırmakla uğraşıyorduk...
Ama kahkahalar havada uçuşuyordu.
Ne banyoda ne de üstümüzde başımızda ıslanmadık yer kalmamıştı.
Hele benim yakışıklı kocam tam bir oyunbaz olup çıkmıştı.

" Yavuz'um, sen ne yapıyorsun Allah aşkına? Bile bile üzerime sırtımdan aşağıya su atıyorsun ama..." dedim gülerek. Gizliden giydiğim elbisenin yaka kısmını kaldırarak sırtımdan soğuk su dökmüştü.

Bir kahkaha atarak " ahu gözlü yarim benim ben seninle uğraşıyorum. Çünkü çok tatlı oluyorsun böyle şaşkın şaşkın ne yapacağını bilemez bir şekilde olunca..." dedi imalı imalı baştan aşağıya beni süzerek.

Babalarının bu tarz yaptığı şeyler çocukların da çok hoşlarına gidiyordu. Eğlence çıkıyordu kuzularıma.
Kahkahalarla gülüyorlardı yine.
" Babam yine annemi ıslattı... " diye.

Yalçın' ım yanında ki kardeşi Ali' min koluna girerek " biliyormusun Ali geçen gün babam dedi ki ben annenize aşığım hemde çok.
O yüzden O'na çok şakalar yapıyorum dedi... "dedi kıs kıs gülerek.

Kızlarım Zeyneb'im ve Hatice'm de kardeşlerinin konuşmalarına gülüyorlardı.

" Evet bizim annemiz çok güzel ve iyi bir anne. Babamızı ve bizi çok seviyor...Babamda annemi o yüzden çok seviyor...değil mi Hatice ?" dedi Zeyneb'im.

Yavuz ve ben keyifle izliyorduk tatlı tatlı konuşmalarını.

Hatice' m kız kardeşinin ellerini tutarak " biliyor musun Zeynep eskiden babam böyle çok gülüp şakalar yapmazmış. Geçen gün Erhan amcam ve Furkan amcam, Nurettin amcam birde Engin eniştem ve dayımlar öyle söylediler..." dedi.

Yavuz kahkahalar atarak keyifle kızlarımızın ikisini de birer koluna kucaklayarak yanaklarından öptü.

" Babalarının nazende prensesleri siz ne kadar tatlı tatlı konuşuyorsunuz böyle...? Evet anneniz benim gülen yüzüm huzurum. Ve anneniz Rabbim'in izniyle sizleri doğurarak beni baba yaptı ya daha da çok seviyorum... İyi ki benim kuzularım oldunuz dördünüzde.
Çünkü ben sizlerin babası olduğum için de daha çok gülüyorum. Çünkü sizleri çok seviyorum canlarım...
Ee başka neler dediler bakalım...?" dedi.

Bu defa söze Ali' m girdi.
" Biliyor musun baba birde dediler ki senin o yakışıklı baban varya mükkemmel bir insan ve baba. Çok şanslısınız çocukları olduğunuz için...dediler bize " dedi.