🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...Yavuz'un arabasında çalan şarkı...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Yavuz, radyoyu açmıştı yolda. Radyoda eskilerden olan Tatlı Dillim şarkısı çalıyordu.
Fatma'ya dönüp " bu şarkıyı sana sunuyorum ahu gözlüm..."Dedi.
Fatma, gülümseyerek "teşekkür ederim çok severim bu şarkıyı..."Dedi.
Yavuz ,Fatma'nın sözlerine mutlu olarak;
Kalbimi mi okuyorsun güzelim?
Bende çok severim bu şarkıyı.Yolu cesaret olanın, yolculuğu aydınlık olur...
Demiş şair, en uzun yoldur bir insanın içini ,ruhunu , kalbini, benliğini okuyabilmek ve herkesin yapabileceği bir iş değildir.
Ve herkesin harcı değildir bu özellik. Fatma'm sen beni anlıyorsun ve ruhumu dinlendirip huzur veriyorsun. Senin yanında rahat bir nefes almış buluyorum kendimi.Senin gözlerinin içine bakınca görüyorum ki bu hayat bazı şeyleri dert etmek için çok kısa.
Aşkı bulunca,kalbinin dengini bulunca her anını en güzel şekilde değerlendireceksin.Gönül, kimi severse aşk onda güzeldir, demiş Neşet Ertaş. Ne kadar da anlamlı ve bir o kadarda güzel bir cümle.
Sen hayatıma girdiğin günden beri düşünüyorum bu cümleyi.
Gerçekten gönül kime ısınırsa, seçerse aşk onda anlamlıdır.Gönül kimi severse de aşığın gözünde en güzeli de sevdiğidir.
Ondan başkası gözüne öyle gözükmez..."Dedi Yavuz.
Fatma'nın gözüne bakarak.Fatma, utangaç bir şekilde gülümseyerek "son sözüde sanki şair Yavuz Turhan söylemiş galiba?"Dedi.
Yavuz, gülümseyerek " evet ben söyledim. Nereden anladın?"
"Eee artık kocamı tanıyorum. Hem bana bu gece banyoda söylediğin şiirde çok güzel ve anlamlıydı...
Artık senin adımlarını,bakışlarını, kaş çatışlarını... bile tanır oldum desem yalan olmaz.Babam bazen konağın kapısını kendisi açardı anahtarıyla.
Annemi yormamak için...Çünkü bazen bizim halk eğitimde, okulda olduğumuzu düşündüğü için...
Annemin çok yorulduğunu bildiğinden ve kıyamadığı için. Ama annemde babamın işten geleceği saati bekliyordu karşılamak için...
Ama sanki bir yabancı gibi davranmak zorunda kalıyorlardı. Abimler ve Nur evde olduğu için.Annem babamı daha bahçenin dış tarafına yaklaşır yaklaşmaz şayet arabanın sesini duymuş olsa ondan bilirdi.
Yada babamın anahtarları çok olurdu ve kemerine takardı hepsini bir anahtarlıkla. Malûm iş yerinin, belediyenin ve evin ,çalışma odasının...dolu olurdu. Babam da hızlı ve heybetli yürüdüğü için çaldır çaldır sesler çıkarırdı daha bahçeye girmeden anlardı annem babamın geldiğini.Yada öksürüğünü duysa,baban geldi derdi yüzünde herşeye rağmen güller açarcasına karşılardı.
İşi olsa onu bile bırakarak.Derdim; annem nasıl anlıyorsun babamın geldiğini daha görmeden yada daha bahçenin dışındayken?
Her seferinde gülümseyerek, aşk kızım. Ben babanı 15 yaşında kazımıştım aklıma, gönlüme, gözüme, kulağıma...
Ben ondan başka erkek tanımadım ömrümde erkek olarak.
Tek baban girdi kalbime ve tek onu tanıdım...Ondan başka erkeklerin anlamı olmadı asla bende...
Anlarsın kızım birgün olur anlarsın derdi.Babamda öyle derdi benim ömrümde annende başka bir kadın olmadı ve hiç bir kadının anlamı olmadı asla derdi üzgünce o yaşadığı iki olayda suçu olmasa bile kendini affedemiyordu farkındaydım bende annemde...
Ama annem emindi babamdan ve duygularından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...