🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...
🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Yavuz, gözleri dolu dolu " Fatma'm çok teşekkür ederim ama kabul edemem ve yine söylüyorum benim olan herşey senin diye...
Ben böyle bir adam mıyım
karısına verdiği mehiri alacak?
Onlar senin mehirin...Ve ben sana onu Allah katında mehir olarak verdim...""Mehir, İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para,altın veya mal mülk ya da hediyedir. Mehir kadının olur ve üzerinde dilediği tasarrufta bulunabilir. Dört hak mezhep tarafından da kabul edilmiştir kocacığım.
Ve bende mehirimi istediğim gibi tasarruf ediyorum ve şirketime yatırım olarak kullanmak istiyorum. Benim düşünmem gereken dört tane çocuğum var üstelik. Bu altınları doğru dürüst takmıyorum bile. Kasada bekleyip duruyorlar. Hem kocam sıkıntıdayken ne kıymeti var ki orada bekleyip durmasının?"
" Fatma'm, anlıyorum seni. Beni düşündüğün için veriyorsun. Ve inan bu yaptığın beni çok mutlu etti ve duygulandırdı. Çünkü bana ne kadar çok güvendiğini belli ettin... Ama anla beni lütfen kabul edemem..."
Fatma, üzgünce ayağa kalkarak " iyi o zaman Yavuz...Sen beni çok kırdın. Ve artık benim olan herşey senin demene de inanmayacağım..."dedi kocasını ikna edebilmek için.
"Biliyorum canım kocam niçin kabul etmediğini...Ama bende senin için birşeyler yapmak istiyorum. Bu kadar sorumluluk çok fazla sana...
Hepimizin, tüm ailenin yükü omuzlarında. Herkesi sen düşünüyorsun ayrı ayrı..."dedi içinden.Kızgın bir surat ifadesi takınarak
" son kararın mı Yavuz...? Kabul etmezsen bu olay burada kapanmaz bilesin...Evlendiğimizden beri yapmadığım tüm boykotları hayata geçiririm bilesin...Ben söyleyeyim ne demek istediğimi gerisini sen anla..."dedi kendinden emin bir şekilde. Ama içinden kahkahalarla gülmek istiyordu."Allah'ım ne olur affet beni. Ben öyle bir şeyi yapamam Estağfirullah..."dedi içinden.
Yavuz, kahkaha atarak " ne boykotuymuş o karıcığım? Beni tanıdıysan boykot falan anlamam sende bunu bilesin.
Hem bu dediğine sen kendin inanıyor musun bakalım? Ben seni çok iyi tanıyorum...Sen bana kıyamazsın ki..."dedi .Fatma, ellerini göğsünün üzerinde bağlayarak ve başını dikerek " sen görürsün nasıl uygularım...Hele bir kabul etme..."demişti ki Yavuz bir anda ayağa kalkarak karısının belinden tuttuğu gibi kendisine doğru çekip dudaklarını öpmeye başladı.
Fatma, dumura uğramıştı. Kendisine geldikten sonra ne kadar çırpınsada fayda etmiyordu bu iri yarı kocasına.
Yavuz, bir süre sonra geriye doğru çekilip karısının burnuna burnunu sürterek " nasılmış karıcığım beni tehdit etmek ? Ben sensiz duramam. Bunu çok iyi bildiğin için söylüyorsun...Tamam kabul ediyorum ama benim de bir şartım var...Sende onu kabul edeceksin..."
" Yavuz'um, bu seni sıkıntılarından kurtaracaksa kabul ediyorum şartlarını. Ama şunu bil ki sadece altınları kabul et diye razı geldim.
Neymiş peki şartın?"" Birinci şartım, bu altınları borç olarak alıyorum senden.
İkincisi, yan taraftaki villayı hemen yarın senin üzerine yapıyorum.
Ağva'daki araziyi de senin üzerine geçiriyorum ve durumumuz biraz düzelince oraya bir yazlık tarzı küçük çiftlik yaptıracağım...Çocuklarımıza çok iyi olacak eminim...Yazlarımızı orada geçiririz. Kışları da hafta sonlarında gideriz..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDI
General FictionNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... Yaralı kalplerin büyü...