Ali bey ve Hatice hanımın Nikahı

2.2K 289 68
                                    

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Medyadaki müzikle dinleyin isterseniz...

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Çiftlik evinde hummalı bir çalışma vardı. Ali beyin ve Hatice hanımın resmi nikahları kıyılacaktı.
Fatma, hastaneden çıkalı üç gün olmuştu yavaş yavaş kendisini toparlıyordu.

Ali bey ve Hatice hanım resmi nikâhı ertelemek istemişlerdi kızlarının sağlık durumu için ama ;

Fatma " olmaz kesinlikle karar verilen tarihte sizin nikâhınız kıyılacak. Artık daha fazla ertelemeyeceksiniz. Yıllardır bir hiç uğruna sadece dini nikahla yaşadınız artık kanunlar önünde de nikahlı olacaksınız...Ben yıllardır bu günlerin hayalini kurdum. Artık daha fazla bekleyemem ... Hem siz şu nikâhı bir kıyın hayırlısıyla bir sorun çıkmadan... Niyet ettim çocukları sevindirip, şükür namazı kılacağım diye ..."dedi.

Mustafa, Ahmet , Onur ,Nur ve Yavuz'da, Fatma'yı desteklediler .
"Bizde korkuyoruz bir an önce kıyın hayırlısıyla bir sorun çıkmadan..."dediler.

Ali bey ve Hatice hanım yıllardır bekledikleri ve hayal olarak düşündükleri bu önemli günü çocuklarının onayıyla bir an önce hayal olarak kalmaktan çıkarıp gerçeğe dönüştürmek için harakete geçtiler.

******

Ve nihayet önceden belirlenen resmi nikahın kıyılacağı gün olan pazar günü gelmişti.

Ali bey, çiftlikte ki çalışanları , oğulları ve damadı Yavuz'la birlikte bahçeyi hazırlamıştı.
Masalar ve sandalyeler süslenmişti en güzel şekilde.

"Allah'ım sana şükürler olsun bu günleri gördüm ya. Sanki Hatice'm ile ilk nişanlandığımız zamandaki toy Ali gibi heyecanlıyım..."dedi içinden neşeyle.

Hatice'de, en az kocası kadar heyecanlıydı.
Kocası bir yemek şirketiyle anlaşmak istemişti ama kesinlikle kabul etmemişti.

"Ben misafirlerimi kendim ağırlarım Ali'm...Hem böyle en güzel günümüzü kendim organize etmek istiyorum.
Ve asla bana zor gelmez...
Hatta zevkle hazırlayacağım ben ..."demişti.

"Ama Hatice'm, günlerdir çok yoruldun ben sana kıyamam. Bırak yemekler için bir şirketle anlaşayım..."diye ısrar etsede karısı kabul etmemişti.

Ve Hatice günler öncesinden hazırlıklarına başlamıştı. Derin dondurucuyu doldurmuştu adeta.
Çiftliklerinin kahyasının karısı, kızı ve Nur'da yardım etmişti.
Tabi ki tez canlı kızı Fatma'da babası ve annesinin en güzel günü için elinden geleni yapıyordu.

"Hastasın sen yorma kendini böyle riske atman yanlış "deselerde fayda etmemişti.

"Tamam ben oturarak yardım edeyim .Davette akşam yemeği için yapılacak olanların siz içlerini hazırlayın dolmaları sarayım, mantıların yufkasını siz açın bende katlayayım, içli köftenin harcını hazırlayın ben şeklini vereyim yani kısacası oturarak yardım edeyim bari ama kesinlikle bana git yat demeyin...Hem ben kendimi böyle daha iyi hissediyorum.

Yat yat daha kötü oluyorum ve vücudum ağrıyor resmen. Kendimi yormadan hareket edince daha iyi oluyorum .Ee boşuna Atalarımız 'işleyen demir ışıldar' dememiş. Allah yatalak hastalara yardım etsin.Çok zor...Kaybetmeden anlayamıyoruz bir şeylerin değerini ve kıymetini. İnsanın eli ayağı tutuyorsa, sağlığı sıhhati ve akli dengesi yerindeyse, imanıda varsa en büyük zenginlik ve servettir..."dedi.

Hepsi Fatma'ya hak vermişti. Ama annesi ve kocası âdeta göz hapsine almıştı Fatma'yı.
Yavuz, solunum cihazını mutfağa yanına koymuştu.

Sabr-ı Sükût 2.Seri (Aşk-ı Muhal) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin