Herkesee selammm. Cuma günü acil bir işim çıktığı için bölüm atamadım aşklarımmm😿 Hepinizi çok özledim. Bir de bölümü yazarken çok zorlandım çünkü hiç iç açıcı şeyler okumayacaksınız😫 İyi okumalarrrrrrr.BORAN
Geçmiş
"Anne, lütfen!"
Küçük ellerimi başımın üzerine siper ederek kendimi telden korumaya çalışsam da parmak eklemlerimin derisi annemin her vuruşunda yırtılıyordu. Açık yaralarımdan akan kanlar yüzünden ellerim kan içindeydi.
Annem olacak kadın sekiz yaşındaki sıska bir çocuğa acımasızca vurmaya devam ederken, "Ellerini kaldır, Boran!" diye emretti.
Ellerimi tutup beni sürüklemeye başladığında yüzüstü dönüp ondan kaçmak için çaresizce debelendim.
Ama soğuk elleriyle kollarımı kavrayıp sivri tırnaklarını tenime geçirdi. Üst kollarımın güçsüz kemikleri onun güçlü çekişişiyle kırılacakmış gibi hissettim.
Ben ağlayarak ellerimle başımı kapatırken o da beni yukarı çekip oturtarak yüzümü mosmor dizlerimin arasına bastırdı. Ona direndiğim için tısladıktan sonra bir mutfak dolabına yöneldi.
"Çalmayı seviyorsun demek? Baban iş için uzakta diye evin erkeği olabileceğini sanıyorsun. Peki, sana göstereceğim!"
Ne aradığını bilmiyordum ama sevginin her şeyin üstesinden geleceğini düşünmekle aptallık etmiştim.
Titreyen kemikli ayaklarımın üzerine kalktıktan sonra ona doğru koşup morarmış kollarımı onun ince beline dolayarak başımı sırtına yasladım.
"Özür dilerim anne. Seni seviyorum. Seni seviyorum, bir daha yemek çalmayacağım. Sadece acıkmıştım, lütfen... Lütfen beni dövme."
Bir an duraksayınca özrümün ona ulaştığını sansam da o cılız kollarımı üzerinden çekip ahşap dolaptan bir çatal çıkardı.
Ocağı yakıp çatalı yanan gözün üzerine koydu.
Fal taşı gibi gözlerle bir adım geri çekildiğimde kaçmak üzere olduğumu fark edip yakamdan tutarak beni öne doğru çekti.
"Anne!"
"Bana anne deme seni küçük şeytan! Ben senin annen değilim! Aynı baban gibisin. Büyüyünce tıpkı onun gibi kadınlara zarar vereceksin!"
"Ben ona ne yaptım? Neden benimleyken başka bir kadına ihtiyaç duydu?"
"Anne!"
"Bana bir daha anne dersen seni öldürürüm ufaklık." Kızarmış damarlı gözlerini kocaman açtı. "Ben senin annen değilim!"
Çatalı ocaktan çekip yüzüme doğru itse de başımı başka yöne çevirdiğimde sadece çatalın sıcağını burnumun yakınında hissettim.
Bileğine yapışıp ateş gibi sıcak çatala bakarken tüm vücudum titriyordu. "Hayır, lütfen... Lütfen," diye sızlandım.
"Yüzünü hareket ettirme! Babanın yaptığı gibi bu yüzünü büyüdüğünde kalp kırmak için kullanacaksın! O kadın polisi benden daha iyi kılan ne? Ha? Söyle bana!"
Annem delirmiş gibi ağlarken ondan uzaklaşmaya çalışıyordum ve neden bahsettiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Debelenmeme rağmen tişörtümü kaldırıp kaynar çatalı göğsümün yan tarafına bastırdı. Derim dağlanırken acıyı vücudumun her zerresinde hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVRUK RUHLAR
Teen FictionTaş kalpli ve duygusuz ikinci sınıf öğrencisi Boran Ozansoy, naif birinci sınıf öğrencisi Beste Gök'le tanıştığı ilk gün onu yatağa atmayı kafasına koyar. Bundan habersiz Beste, Boran'ın büyülü cazibesine kapılarak karakterinin dışına çıkmaya başlar...