61- Kim Bu Kız?

3.2K 165 15
                                    



Boran boynuma gömülüp tenimde bırakmayı sevdiği kırmızı izlerden birini bırakırken kalp atışlarım hızlandı.Tenimde iz bırakarak ona ait olduğumu göstermek istiyor olabilirdi. Dilini ve dişlerini kullanarak boynuma Fransız öpücükleri bırakıyordu.
Heyecandan kalbimin durmaması için derin bir nefes verip gözlerimi tavana dikerek üzerindeki desenleri inceledim.

Bacak aralarımızın birbirine sürtmesiyle onun sertleştiğini hissederken hem nefesim daralmaya hem de damarlarımda akan adrenalin coşmaya başladı. Her geçen dakika onun yaydığı seksi enerjinin etki alanına daha fazla kapılıyordum. Parmaklarını saçlarımın arasından geçirip başımı hafifçe yana eğerek boynuma daha rahat bir erişim sağladı. Dudaklarını boynuma yapıştırırken mest edici hissin etkisiyle gözlerim geriye devrildi. Nemli ve serin dudakları vücudumu uyuşturuyordu.

Boynumu öperek bir yandan bacağımı okşamaya devam ederken onunla baş başa bir odada yaşanabilecek tehlikeli senaryoları düşününce daha da tahrik oldum.

"Her zaman çilek ve kiraz karışımı gibi kokuyorsun, hangi duş jelini kullanıyorsun?" Boynumda hareket eden dudakları sayesinde tepeden tırnağa ürperdim.

"Şey..." Sesimi kontrol etmeye çalıştım. "Markası Sadece Kızlar İçin. Annemin keşfettiği bir marka ama henüz..."

Elini tişörtümün altına götürdüğünde gözlerimi kapattım.

"Henüz ne?"

"Henüz resmi olarak piyasada değil."

"Anladım." Parmak uçlarını belimde gezdirirken dudaklarıyla göğsümün üst kısmına inince keskin bir nefes aldım. Tepkimi fark eden Boran kıkırdasa da öpücüklerine ara vermedi. "İyi misin?"

"Evet. Sanırım."

Aşağı indirdiği elinin hareketlerini duyunca gözlerimi açıp aşağı baktığımda kotumun düğmesini iki parmağıyla ustalıkla açtığını gördüm. Düğmeyi açmasıyla üzerinde küçük karpuz desenleri olan nane yeşili külotumu görünce başımı kaldırıp onun gözlerindeki tanıdık parıltıyla beni izlediğini fark ettim. Alt dudağını ısırarak sıcak elini pantolonumun açık kısmına kaydırdı. Orta parmağının ucunu külotun ortasındaki dikiş üzerinde gezdirirken hassas noktama da temas etti.
Onun yakıcı bakışlarına dayanamayıp gözlerimi kapattıktan sonra bacaklarımı aralayıp bana ne isterse yapmasına izin vererek başımı koltuğun kolçağına yasladım.

İki parmağını külotumun bel bandında gezdirdikten sonra hafifçe yukarı çıkardı. Parmaklarının giriş yapacağı anı bekleyerek dudaklarımı araladım. Yakın temasın beni korkuttuğu zamanları hatırlasam da işler Boran Ozansoy'la değişmişti. O ustalıklı ve incelikli parmaklarıyla beni nasıl tatmin edeceğini, tam olarak nereye dokunacağını ve ne söyleyeceğini çok iyi biliyordu.

Hayatını kadın vücudunu anlamaya adamış gibi nokta atışı dokunuşları vardı. Bunu nasıl yaptığını bilmiyordum ama bana ne zaman dokunsa güzel hissediyordum. Ama parmaklarını külotumdan içeri sokmadığında hayal kırıklığımı gizlemeye çalıştım. Vücudumdaki elini hareket ettirmeyince boş ve garip hissettim. Gözlerimi açıp onunla göz göze geldiğimde sabırsızlığımı çaktırmamaya çalışsam da bunda başarısız olduğumdan emin gibiydim.

"Ne oldu?" diye sordum usulca.

Başını iki yana sallayarak gülümsedi. "Okula dönmeliyiz ve yurda bacak aranda ıslak bir hisle dönmeni istemiyorum."

Suratım kontrolüm dışında asıldı. Ne?

"Bence artık okula dönmeliyiz yeşil gözlü." Üzerimden kalktığında düşünmeden itiraz ettim.

SAVRUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin