39- Şenlik Ateşi

2.7K 114 23
                                    

Pişmanlık.

Utanç.

Hayal kırıklığı.

Bunlar şu anda hissettiklerimin yarısı bile değildi.

Demek ki beni bundan korumak için ondan uzak durmamı söylemişlerdi. Göğsümde biri kalbimi yerinden sökmüş gibi keskin bir acı vardı.

Tuvaletlerden birine girmiş hıçkıra hıçkıra ağlarken banyodaki ayak seslerini ve ardından Nisan'ın endişeli sesini duydum.

"Beste?"

Şu anda kimseyle konuşmak istemiyordum. Gözlerimi kapattığımda sadece Boran'ı ve onun yeni kurbanını görüyordum.

"Haydi ama Beste, konuş benimle," diye yalvardı.

Bastıramadığım hıçkırıklarımın sesini takip ederek kısa sürede hangi kabinde olduğumu buldu. Kapıyı hafifçe çaldıktan sonra yumuşak sesiyle konuştu. "İçeri geliyorum, tamam mı?"

Asla gelmeyecek yanıtı beklemeden kapıyı açtı.

Karo döşeli zeminde oturmuş, başımı kollarıma yaslamış ağlarken beni görünce perişan hâlim karşısında donup kaldı.

"Neyin var, Beste?"

Konuşacak hâlde olmadığım için yüzümü ellerime gömerek ağlamaya ve her hıçkırıkta titremeye devam ettim.

"Bana ne olduğunu anlatmak ister misin?"

Başımı havaya kaldırıp gözyaşlarımı durdurmayı umarak ellerimi gözlerime bastırdım. Nefes almakta zorlanıyordum ve böyle ağlamaya devam edersem astım krizi yaşayabilirdim.

Vücudum şiddetle titrerken, "B... Boran," diye mırıldanmayı başardım.

Nisan neyse ki dediğimi anlayıp benim hizamda çömeldi. "Ne olmuş ona? Ne yaptı?"

"O..." Zar zor konuşuyordum ama Nisan sabırla ve güven veren bir ifadeyle bekliyordu.

"O... Ben..." Hüznüm cümle kurmama izin vermediği için alnımı tutarak kendimi zorlamaktan vazgeçtim.

Nisan sempatik bir bakışla nefes verip sırtımı okşadı. "Bu konuyu odamızda konuşmak ister misin?"

Başımı onaylarcasına salladığımda ayağa kalkmama yardım etti.

***

Nisan'a olan biten her şeyi anlatmayı bitirdiğimde ağlamaktan perişan olmuştum. Yüzüm kızarmış, gözlerim ve burnum da kızarıp şişmişti.

Uzun saçlarını geriye atarak derin bir nefes verirken mahcup görünse de kesinlikle şaşırmışa benzemiyordu. Belli ki bunun olacağını biliyordu ve ben onu dinlemeyecek kadar aptaldım.

"Yatmadığınızı söylemiştin, değil mi?"

Başımı sallayıp gözlerimi silsem de aptal gözyaşlarım akmaya devam ediyordu. "Yatmadık, öpüştük ve sonra... Aslında ben... Ondan yapmasını istedim."

Ona seks yapmayı teklif ettiğimi söylemek utanç verici olsa da Nisan'ın yüzünde yargılayıcı bir ifade yoktu. Sadece beni dinlerken başını cesaretlendirici bir tavırla sallıyordu.

"Ama beni reddetti. Suçlu hissettiği için bunu yapamayacağını söyledi."

"Bir saniye." Nisan elini telaşla havaya kaldırdı. "Suçlu hissettiğini mi söyledi dedin?"

Başımı onaylarcasına salladım. "Evet... Neden?"

Bana uzaylıymışım gibi baktığı için daha da meraklanıyordum.

SAVRUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin