SAVRUK RUHLAR

46- Yanında Kalacağım

Çok geçmeden banyonun kapısının açılmasıyla Boran gri şortu ve koltuk altı açık beyaz atletiyle banyodan çıktı.

Pijamalarıyla bile iyi göründüğünü fark edince gözüm istemsizce şortunun ön tarafına kaydı. Kabarıklık inmişti ama yüzüne baktığımda imalı bir gülüşle beni izlediğini gördüm.

Aferin sana. Yakalandın.

Başımı hemen ekrana çevirdim. "İzleyecek film bulamadım. Korku filmi sevdiğini biliyor..."

Benim yanıma gelirken, "Sorun değil. Romantik bir şey de seçebilirsin," dedi.

"Peki. Ama emin misin? Çünkü geçen sefer..."

Yatakta arkama yerleştiğini fark ettiğimde cümlem yarım kaldı.

Arkama geçip bacaklarını iki yanıma uzattığında teknik olarak kucağına uzanmış oldum. Tıpkı şenlik ateşinin başındaki kız gibi.

Beni kendine çekip sırtımı göğsüne bastırdığında yanaklarım tekrar ısındı.

Fal taşı gibi gözlerle karşımdaki ekrana bakarken düzgünce nefes almaya çalışıyordum.

Oturduğumuz pozisyon onu hiç etkilemiyormuş gibi, "Herhangi bir romantik film seç," diye mırıldandı. Muhtemelen sadece ben kalp krizi geçirmeme ramak kalmış gibi hissediyordum.

"Peki," dedim kumandayı ekrana doğrultarak. Ellerim terlerken seçenekler arasında gezinmek yerine aptal gibi ses açma tuşuna bastım.

Boran arkamdan gülünce göğsünün titreşimlerini sırtımda hissettim. "Ne yapıyorsun, Beste? Bana ver." Kumandayı elimden alıp romantik film listesini gezmeye başladı.

Yaklaşık iki saniye sonra, "Mm. Aynı Yıldızın Altında nasıl?" diye sordu.

"Evet, olur."

Filme basıp onun yüklenmesini beklerken kumandayı yanımıza koydu.

Güçlü ve sıcak kollarıyla beni sarıp kendine iyice çektiğinde bir anlığına nefesim kesildi.

Üst kolları kalbimin üzerinde durduğu için düzensiz kalp atışlarımı hissetmesinden korkuyordum.

Ekrana odaklan, Beste. Ekrana.

Film sonunda açıldı. Film, bir onkoloji merkezinde tanışıp âşık olan iki kanser hastası hakkındaydı.

Boran'nın izlediğinden emin olmasam da ben filmi izliyordum. Onun kollarında alev almamak için odağımı dağıtmalıydım.

Film akarken o arkamda sessiz ve hareketsiz duruyordu. Ona çaktırmadan kısaca baktığımda ileriye baktığını görünce filmi izlediğini tahmin ettim.

Kollarını hiç kıpırdatmadı ve kısa süre sonra kollarında olmak daha huzurlu gelmeye başladı.

Ama ana karakterlerin öpüşürken soyunduğu seks sahnesi girince işin rengi değişti.

Boran tam arkamdayken bunu izlemek inanılmaz rahatsız ediciydi. İnsanların elektrikli testereyle parçalara ayrılmasını izlemek bu durumda çok daha iyi olurdu.

Sertçe yutkunduğumda tükürüğümün boğazımdan akışını duydum. Boran sahneyi rahatça izlerken bozuntuya vermemek için elimden geleni yapıyordum. O kesinlikle farklı biriydi.

Herkesin bir gerginlik alışkanlığı vardı ve benimki de bacaklarımı sallamaktı. Tek umudum bu sahnenin bir an önce bitmesiydi.

Boran başını kulağıma yaklaştırıp beni sıkıca sardı. "İyi misin?" diye fısıldadı.