4- Çizimler ve Utançlar

4.9K 159 72
                                    



BESTE

"Senin pipetinden mi içti?" Nisan aynanın karşısında durmuş askıdaki siyah elbiseyi düşünceli bir ifadeyle üzerine tutuyordu.

Elbise epey dar ve iddialı görünüyordu.

Kolları dantelle kaplı elbisenin göğsünde ve sırtında dekoltesi vardı. Frikik verdiği anda herkes her şeyini görebilirdi.

Muhtemelen bir yere gidiyordu, bu yüzden beni dün akşamki gibi yanında sürüklemeye çalışmayacağını umuyordum. Daha fazla yakışıklı ama aynı zamanda ürkütücü erkekle tanışmaya niyetim yoktu.

Söylediğimi yeni idrak etmiş gibi hızla bana dönerek gözlerini kocaman açtı. "Senin pipetinden mi içti?"

Başımı onaylarcasına salladım. Aramıza tekrar hoş geldin.

Öfkeyle iç çekerek yatakta yanıma oturup elbisesini kucağına koydu.

"Onu senden uzak durması için sürekli uyarıyorum ama beni dinlemiyor." Hayal kırıklığıyla başını iki yana salladı. "Boran'da keçi inadı var."

Onunla çizim konusunda kolayca kaynaştığımızı ve Selim Hocanın beni onunla ilgili uyardığını hatırladım. Diğerlerinin söyledikleriyle benim gördüğüm kişi arasında bir fark olduğu için çelişki içindeydim.

Kolumu ovuşturdum. "O kadar kötü birine benzemiyor."

"Kötü mü?" Nisan derin bir iç çekerek gövdesini tamamen bana çevirdi. "Dinle, Beste. Ona inanmamalısın. O hiç kimseye dürüst davranmaz. Bunu kasıtlı yapmıyor ama aksine de karakteri elverişli değil."

Son cümlesini anladığımı sanmıyordum.

Kaşlarımı çatarak ayaklarımı altıma koydum. "Ne demek istiyorsun?"

Odanın kapısı hızla açılınca konuşmamız yarım kaldı. Tina ile Yuna yoğun bir kadın parfümü kokusu eşliğinde içeri girdi.

İkisi de mini elbiseler giymiş, saçlarını ve makyajlarını özenle yapmıştı.

Yuna, "Hazır mısın?" diye sorunca Tina gülümseyerek bana baktı.

"Geliyor musun Beste?" diye sordu.

"Nereye?" Tina ile Nisan'a baktığımda Nisan elini alnına götürerek başını iki yana salladı.

"Sana sormayı unuttum. Partiye gidiyoruz. Erkekler topluluğundan biri buraya yakın oturuyor. Gelmek ister misin?"

Hiç düşünmeden başımı iki yana salladım. "Hayır, bana göre değil, ben burada kalacağım."

Kaşlarını çatıp beni dürterek yalvardı. "Haydi ama, eğlenceli olacak."

"Başka zaman," diye söz verdiğim anda bunu söylediğime pişman oldum.

Partilerden nefret ederdim. Bu tarz etkinliklerde herkes sigara içerdi ve bu da astımımı tetiklerdi.

Bunun yanı sıra, erkekler sarhoş olup etrafa sataşırdı ve bir topluluk partisinin kurbanı olmak istemiyordum. Orası bana göre bir yer değildi, orada olma düşüncesi bile beni geriyordu.

"Tamam, o zaman bir dahaki sefere!" Yuna gülümserken ona, "Çok beklersin," ~dememek için kendimi zor tuttum.

Bazen fenalığım tutsa da arsız düşüncelerimi yalnızca kendime saklıyordum. Açık sözlü olma cesaretini henüz kendimde bulamıyordum.

Nisan yataktan kalktı. "Daha giyinmedim, hemen giyinip geliyorum."

Seçtiği elbiseyi alıp banyoya gitti. Kızlar bana garip ifadelerle gülümserken ben de onlara aynı şekilde karşılık veriyordum.

SAVRUK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin