SAVRUK RUHLAR

68- Sarhoşluk Vakası

Bu bölümü bir bölümde 200 yorum yaparak rekor kırmış olan flnfilmhdktp3 ' e ithaf ediyorum.

-

Boran dizüstü bilgisayarımda Netflix'te gezinirken, "Peki, ne izlemek istersin?" diye sordu.
Bacağımı altıma koyup küçük kartondan bir kek alırken ona da cips paketini uzattım.

"Hiç fark etmez," dedim gülümseyerek.
"Her şey olur mu?" Kaşlarını muzipçe kaldırdığında kıkırdadım.

"Korku filmi dışında... Ya da içinde seks sahnesi bulunan filmler dışında herhangi bir şey." Son kısmı mırıldansam da beni duyup gülmeye başladı.

"Evet. En son seks sahnesi izlediğimizde olanları hatırlıyorum," dedi kıkırdayarak.

"Şunu izleyebiliriz." Yakın zamanda yeniden çekilen Aslan Kral filmini işaret ettim.

Boran kaşlarını çatsa da filme tıkladı. "Çizgi film mi? Gerçekten mi?"

"Hayır, bu çizgi film değil, bunun grafikleri daha gerçekçi. Bu en son çekilen."

"Tamam, senin için her şeyi izleyebilirim," dediğinde gülümsedim.

Dizüstü bilgisayarı yatağın üzerine koyduğunda ikimiz de yüzüstü uzanıp atıştırmalıklarımızı yerken filmi izlemeye başladık. Boran filmi neredeyse hiç izlemiyor, genel olarak cipsiyle ilgileniyordu.
Bense hiç utanmadan iki keki mideme indirmiştim bile. Boran cipsi bittiğinde başını göğüsüme dayayarak sessizce filmi izlemeye başladı. Bu hareketi kalbimi hızlandırmış olsa da başının göğüsümün üzerinde olduğunu ve kulağının düzensiz kalp atışlarımı duyabilecek mesafede durduğunu düşünerek sakin kalmaya çalışıp dikkatimi filme vermeyi denedim.

"Gerçekten bir grup hayvanın konuşmasını ve insan olmaya çalışmasını nasıl istiyorsun?" diye sorduğunda sesinin titreşimi gövdemde hissettim. Bu garip bir şekilde beni tahrik etti.

"Kurgu bazen gerçeklikten daha iyidir, değil mi?" diye cevap verdim. Bir süre sessiz kalınca cevabımı düşündüğünü tahmin ettim. Sonra göğüsümdeki başını hafifçe salladı. "Evet, mantıklı."
Elini öne uzatıp bilgisayarın boşluk tuşuna bastı. Filmi durdurduğunda ona kaşlarımı çattım. "Neden filmi durdurdun?"

"Nedenini bilmek ister misin?" Yatağa oturup kolumu geriye çektiğinde o sırtüstü yatarken ben de onun üzerine uzanmış oldum. Minyon vücudum onun bacakları arasında sıkışmış, göğsüm ise onun göğsüne yaslanmış durumdaydı. Bu pozisyonda durduğumuz için gözlerim büyürken o bana gülümsedi.

"Çünkü film yerine seni izlemeyi tercih ederim," diye mırıldandı.

Ona şaşkınlıkla bakarken o da gözlerimin içine bakarak kaşlarını imayla oynattı. Bu kadar yakından bana baktığı için hem geriliyor hem utanıyor hem de ne yapacağımı bilemiyordum. Birkaç dakika bakıştıktan sonra pes ederek gözlerimi kaçırdım. "Ne yapıyorsun?"

"Seni izliyorum," dedi kıkırdayarak. "Neden gözlerini kaçırdın? Bakışmak çok rahatlatıcıydı."
"Bakışmak beni rahatlatmıyor, aksine geriyor, Boran."

Gülmesiyle göğsünün titrediğini hissettim. "Nasıl? Bana çok iyi geliyor."

Gözlerine baktığımda yine o tuhaf ama güzel duygunun ortaya çıktığını gördüm. En son ona bu tuhaf bakışının nedenini sorduğumda güzel olduğumu söylemişti. Yani şimdi de güzel olduğumu mu düşünüyordu? Birden keşke Nisan'ın makyaj malzemelerini kullansaydım diye düşündüm. Aslında aklımda vardı ama Macide'nin gelmesi beni allak bullak etmişti. Boran yüzümdeki bir tutam saçı geriye atarken sertçe yutkundum.