Nisan gelip yatakta yanıma otururken, "Ona ne sözü verdin?" diye sordu.Macide, onun adına Boran'la konuşacağıma dair beş kere yemin ettikten sonra nihayet gitmişti.
Tüm enerjim tükendiği için derin bir nefes verdim. "Benden Boran'a arkadaş olup olamayacaklarını sormamı istedi."
Nisan gözlerini fal taşı gibi açarak,"Ne? Bunu kabul ettin, öyle mi?"
"Evet." Kolumu ovuştururken gözleri daha da büyüdü. Başını tekrar tekrar iki yana salladı.
"Of, hayır, Beste. Ne yaptığın hakkında hiçbir fikrin yok. Boran'ı elinden almak istiyor. Derdi onunla 'sadece arkadaş' olmak değil."
"Macide saplantılı. Kafasında bir problem var." Parmağını başının yanında döndürürken ben de gülümsememek için kendimi zor tuttum. "Aklı başında değil. Sanırım Boran onun ilkini alırken akıl sağlığını da aldı."
Başımı yana yatırdım. "Boran onun ilkini mi aldı?"
Başını onaylarcasına salladı. "Evet. İlkini Boran'la yaptı. Erkekler bakire bir kızla yatıp onunla ilişki yaşamadığı zaman başına böyle işler açabiliyor."
"Boran bunu yapmamalıydı ama en başından bir ilişki istemediğini açıkça belirtmesine rağmen Macide onu bırakmadı." İç çekerken omuzları düştü.
"Zavallı kız. Ona üzülüyorum. Kızları sürekli seks makinesi kuzenimden uzak durması için uyarıyorum ama beni dinleyen kim?"
Belli ki ben değilim.
"Peki ben ne yapmalıyım?"
Saçlarını geriye atarak nefes verdi. "Ona Boran'nın onunla arkadaş olmak istemediğini söyleyeceksin. Önemli olan gerçeği bilmesi."
"Deliye dönecek. Biraz önce olduğu gibi."
Omuz silkti. "Evet ama en azından sonrasında seni rahat bırakır. Yani, umarım."
Yavaşça başımı salladım. "Tamam."
"Ayrıca kızlara hoşlandığın erkekle arkadaş olması için asla yardım etme. Kızlar böyle şeyler yapmaz. Özellikle de bu kadar umutsuz davranan kızlardan uzak dur."
"Macide saplantılı. Arkadaşlık peşinde değil."
"Evet," dedim hafifçe gülümseyerek. "Tavsiyen için teşekkürler."
Ayağa kalkıp bacaklarını esnetti. "Rica ederim, ayrıca Medusa hanımı bir daha odamızda görmek istemiyorum." O banyoya doğru ilerlerken kıkırdadım.
"Sen de mi ona Medusa diyorsun?"
"Evet. O normal değil." Omuzlarını silkerek banyonun kapısını kapattı.
Başımı salladıktan sonra sırtüstü uzanıp krem rengi tavana öylece baktım. Ona yarın gerçeği söyleyip sonrasında ondan tamamen uzak duracaktım.
***
"Pardon, sen, birinci sınıf!"
Arkamdan tanıdık bir ses duyup arkama baktığımda Selin'nin bana doğru yürüdüğünü gördüm.
Birkaç hafta önce müzik odasındaki küçük yüzleşmemizden sonra onunla karşılaşmamıştım. O zamandan beri, kulüp başkanının benden hoşlanmadığını bildiğim için rahat hissetmediğimden kulübe gitmemiştim.
"Selam." Ukala bir tavırla sırıtmasını beklerken bana gülümsediğini görünce gerildim.
"Selam?" Çantamın kollarını tutarken soru sorar gibi karşılık verdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVRUK RUHLAR
Teen FictionTaş kalpli ve duygusuz ikinci sınıf öğrencisi Boran Ozansoy, naif birinci sınıf öğrencisi Beste Gök'le tanıştığı ilk gün onu yatağa atmayı kafasına koyar. Bundan habersiz Beste, Boran'ın büyülü cazibesine kapılarak karakterinin dışına çıkmaya başlar...